geçen hafta karımla pazardayız. iç çamaşırı satan bir tezgah vardı. oradan karım kendine güzel bir südyen beğenirken, siyah atletli, kara kuru bir delikanlının karıma çok dikkatli baktığını gördüm. o delikanlı, tezgah sahibi pazarcıydı.

yavaşça yanına sokuldum.

nurullahsu: onu beğendin, değil mi?

pazarcı delikanlı: estağfurullah enişte, olur mu öyle şey?

nurullahsu: utanmana gerek yok, eğer onu istiyorsan ona sahip olabilirsin. bu konuda hiçbir sıkıntı yok. tek isteğim, onu mutlu etmen.

pazarcı delikanlı: ama enişte?

nurullahsu: aması filan yok, yoldaş. ona sahip olacaksın, tezgahın altına gir.

öyle mutlu oldu ki, ahah. canım benim ya. tezgahın altına girdi, karıma da söyledim tezgahın altına girmesini. ben de dışarıda papatya çayı içiyorum, tezgahın arka tarafı bir kafe. güzel güzel papatya çayımı içerken bir baktım tezgah yıkılacak gibi sallanıyor. hani exorcist filmi var ya, kız yatakta zıplıyor böyle. aynısıydı yemin ediyorum. etrafta südyenler, donlar, kilotlar uçuşuyor, benim karım zevk çığlıkları içinde gibiliyordu... ben de tatlı bir gülümseme ile papatya çayımı yudumluyorum, ahahah. canım karım ya.

izmir'den sevgilerle...

imza: nurullahsu

(bkz: az önce kızım yanıma geldi dediğine bakın)
(bkz: karımı gibtirme hikayemi anlatıyorum)
(bkz: canım kızımın dildo ile imtihanı ahahaha)
(bkz: kızım tenga almış sokmaya çalışıyor)
(bkz: 2004de karım gibilirken video çektim)
(bkz: karım eve üç öğrencisiyle geldi ahahaha)
(bkz: kızım buse balkondan yarrağa atlıyor)
(bkz: karımı tüpçü gibti)