0
bulusmadigimiz günlerde ise ben tatilimi 2 hafta daha uzatmak icin is yerimi ariyordum sürekli bi yalanlar uydurup sonunda almistim 2 hafta daha izin. cok mutluydum. bulusacagimizi günü bekleyip ona süpriz yapmak istiyordum. bu arada okulu nedeniyle bulusamiyorduk her zaman.
19. Mart 2015 saat 12 de yine besevler metro istasyonuna gelip onu bekledim ayni cikista. hangi yönden gelecegini bilmedigim icin ona ters tarafa dikilmisim arkamdan sessizce gelip sacimi cekti, gülümsedik sonra sarildik yine o güzel kokusu burnuma geliyordu boynundan öptüm el ele tutustuk yürümeye basladik. bahceliye kadar yürüdük. cok yagmur yagiyordu bu arada hizli hizli yürüyüp mekan bakiyorduk nerede otursak diye. yollar asiri bozuk oldugu icin benim de ayagimda yüksek topuklu cizmeler oldugu icin sürekli düsecekmis gibi oluyordum neyse ki o beni smgibi tutuyordu her defasina cok hosuma gidiyordu."gitmeden yürümeyi ögreticem sana" diyordu her defasinda gülüyorduk bu söyledigine. yaninda kendimi kücük kiz cocugu gibi hissediyordum onun yaninda basima hic bi sey gelmez diye düsünüyordum, sanki etrafimizda sari bi serit var ve kimse yaklasamazdi bize öyle güveniyordum. Önce Leman Kültüre girdik oturmaya, yine karsilikli oturduk kollaarimizi masaya koyup ellerimizi tuttuk. garsona iki tane latte macchiato siparisi verdik. telefonumu karistirmak istedi ben de verdim, bakip bi sey bulamadiktan sonra özel candy crush'i acti oynama basladi ben de onu izliyordum. siparislerimiz geldikten sonra ben kalktim yerimden onun yanina oturdum bi elindeki parmaklariyla ben oynuyorduk diger eliyle de telefonu tutup candy crush oynuyordu. hatta sirayla oynuyorduk. bilen bilir oyunda 5 tane hakkin var oynamak icin sonra beklemen gerekiyo bi süre, birbirimizle sakalasiyorduk o sirada. gögsüne yatar gibi yatmistim cok huzurluyduk. daha sonra kalktik yürümeye basladik yagmur dinmemisti henüz. Mekanlara bakinirken OT Cafe de oturmaya karar verdik. duvarlarda siirler falan yaziyordu güzel bi mekandi begenmistim. disarda en arkadaki masaya oturmustuk yine garson biraz gec gelmisti masamiza profiterol siparisi verdik. güzel vakit geciriyorduk yeniden candy crush oynamaya daldik o sirada tatlilarimiz gelmisti yiyorduk bi yandan da (tadi cok güzeldi bahceliye yakin olanlar mutlaka orada profiterol yiyin) biz öve öve bitirememistik profiterolü, daha sonra aciktigimizi fark ettik ortaya mantarli pizza istedik o sirada ben onun yanina gectim yine oturmak icin ince battaniyeler vardi masanin kenarinda ondan aldim üstümüzü örtüp gögsüne dogru yaslanmistim yine. pizzamizi yedikten sonra hesabi ben ödemek istedim, günlerdir o ismarliyordu her seyi mahcup hissediyordum kendimi. hesabi ödedikten sonra kalktik ordan, yagmur dinmisti biz yürüyüs yapiyorduk ara sokaklara giriyorduk bagira cagira kahkahalar atiyorduk, yanimizdan gecen insanlarla dalga geciyordukk hayat bize güzeldi kisaca. saat 5 bucuga geliyordu yine gitme vaktim gelmisti metro istasyonuna hemen gitmemek icin yavas adimlarla yürüyorduk.. giselerin önünde son kez sarildik. kimse görmeden dudaklarina yapistim ne zaman bulusacagimiz belli degildi cünkü. gitmeden 2 hafta daha tatilimiz uzattigimi duyunca havalar uctu cok sevinmisti.. o sevinli mutlu hallerini unutamiyorum hala aklima geliyor. ve yine giselerden gecirmisti beni uzaktan el salladik birbirimize.
Tümünü Göster