+13
-2
bundan yaklaşık 3 ay önce falan az insan içinde olurum, şirketin başında durmak adına amcam tarafından bir şebeke firmasının bayisinde çalışmaya başladım.
gel zaman git zaman derken;
insanların statüye ne kadar önem verdiklerini gördüm, iğrendim.
cebinde para var diye her türlü kroluğu yapan ayılara saygı duyulurken, sırf adamın durumunun kötü olduğu diye en mantıklı sorularına bile giblemeyen cevaplar veren tenekelerle karşılaştım.
bir gün, yine akşam suları falan kalabalık olduğu vakitler dükkanın.
kadının biri geldi, birini muhatap bulup sorununu anlatmaya çalışıyor. durumu belli pek iyi değil.
ona soruyor. o, şu arkadaş bakıcak oraya gidin
diğeri başkasına...
baktım ortada bir baştan salma durumu var.
dedim, hanımefendi ben size yardımcı olucam, birazcık bekleyin.
gittim yanına dinledim sorununu.
garip bir durumdu ama yardımcı olmaya çalıştım bir şekilde.
kadının ertesi gün doğum günüymüş. arayan soran olur
evlatlarım uzakta, ben yalnız yaşıyorum oğlum
mahcup olurum dedi. (bu bile uzak kaldığım bir duyarlılıktı)
neyse hallettim sayılır sorunu, en son bir aşaması kaldı sim kart değişikliği yapıcaz yani
ondan sonra her şey tamam
dedim işte ablacım ücreti 15 lira bunun
abi kadın durdu, biraz konuşmadı.
sonra düşündü, bana şey dedi ya
ayın 3 üydü sanıyorum o zamanlar.
olm ben şimdi 5 lirasını versem,
maaşım yatınca 4 gün sonra 10 lirayı getirsem olur mu dedi.
o an dünya benim için bir dakika falan durdu
ağlasam ayıp olacak
ama zor tutuyorum da kendimi...
hani bu lakayıt bir yanında para olmama durumu değildi
insanın parasının olmaması durumu.
ulan dedim yavşak kendime
sen yarak kürek karılara kaç para harcadın. adamsan? dedim.
neyse
konuşamadım o an ben halledicem yaptım, baş hareketimle.
taktım kartı, verdim telefonunu.
oğlum dedi. sence ben bilmiyor muyum onların neden benimle ilgilenmediklerini, ama bak sen geldin bana yardımcı oldun. allah senden razı olsun. hayatın boyunca da böyle devam et. (bu sözcüklerin virgülü noktasına birebir, kendisi gittikten sonra kağıda yazdım odamın duvarın da durur.)
çok teşekkür ettiğimi bu sözlerin benim için çok değerli olduğunu söyledim.
daha sonra borcu olmadığını, doğum gününü şimdiden kutladığımı ilettim.
kim derdi ki mutluluk milyon dolarlar
birbirinden güzel hatunlar
ya da nicelerinde diye..
o kadınla vedalaşırken bana gülümsemesi, beni dünyanın en mutlu insanı yapmıştı.
kadın gitti, kasadaki adama yanaştım.
eğildim kulağına sessizce,
simkart değişikliği ücreti bu, aramızda kalsın dedim.
ney falan demeden sorma boşver dedim sessizce.
ben dedim bi tuvalete gidiyorum
kapattım kapıyı, oturdum. gözlerimi kapattım
utandım insanlardan
burada yaşamaktan utandım.
edit: panpalar lütfen ne şukulayın ne çüküleyin sohbet etmek isteyen olursa bu konu üzerine konuşabiliriz ama.