/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +1
    yiğit in okula geçtiğini öğrenince elbette onu ağırlamak da bizimkine düşmüştü, eski bir arkadaş olarak..

    yiğiti hemen, fena sayılmayacak olan ortdıbına almış, kendi arkadaşlarıyla tanıştırmıştı, hayatının kadınıyla da tabi.. gerçi yiğit de sahip olduğu belli güç ve özellikleriyle kendi çevresini oluşturmakta pek zorlanmamıştı sonradan..

    yiğit ise, kendisine kucak açan ve yıllardan beridir ona katlanabilen ender insanlardan olan bu adamın sahip olduklarına karşı farklı düşünceler ve saplantılar besliyordu..

    ilk kez etrafında, kendi sahip olduğundan daha iyilere şeylere sahip olan, kendisinden daha mutlu görünen birine rastlamıştı..

    nasıl olur da onun olduğu bir yerde, ondan daha mutlu ve ondan daha varlıklı (maddi-manevi) biri olabilirdi?

    sinem e gizliden gizliye kafayı takmıştı..

    kız bir süre dirense de, en nihayetinde çocuğun maddi ve manevi cazibesine karşı koyamamıştı..

    sorun şu ki, alperin tüm bunlar haberi yoktu (en sonunda olacaktı tabi)..
    o, redd in bir şarkısındaki gibi, "dokunup hissettiği kadının ona ait olduğunu" sanıyorken, sinem gizliden gizliye yiğit ile işi pişirmekteydi..

    aşk-ı memnu..

    önce tavırları değişti sinem in..kaymalar oldu.. henüz yaş olan karakterinde bozulmalar ve farklılaşmalar oluşuyordu.. alper bunu farketse de, sebebini bilemedi ve çok sevdiği için görmezden geldi..

    artık kavga etmiyor değillerdi..ve tahmin edebileceğiniz gibi genelde başlatan taraf sinem oluyordu.. yine de alperin umrunda olmadı kendi kırgınlıkları..eh, bunlar ilişkinin tuzu biberiydi değil mi?

    sonra fiziken de değişmeye başladı sinem.. giyinişi, yüz ifadesi...

    o brövesini bile çıkarmayan kız gitmiş, yerine gömleğinin üsten açık 2-3 düğmesinin altından içindeki tişörtü (zaman zaman nerdeyse sütyeni) görünen kız gelmişti,

    hayatında krem bile sürmemiş olan kız, artık kurallarının sınırlarını zorlar biçimde makyajla geliyordu okula..

    her zaman anlayışlı ve sevecen olan mimikleri, yerini kendini beğenmiş ve soğuk ifadelere bırakmıştı..

    bu değişimler bir noktaya kadar alperin de işine gelmişti "eh, artık koca kız canım, lise son.. dişiliğini farketmesi normal" diye kendini avutuyordu..

    ama sevdiği, aşık olduğu kadının böyle gelişimlere ihtiyacı yoktu ki? ondan böyle bir şey istememişti ki? o zaman sinem neden sürekli bir gelişme çabası içindeydi?

    herhalde kendi için.. tabi canım.. başka ne için olacak ya?

    dış görünüş değişmesi demişken, kızın neredeyse her gün başka kazak ve montla, alperin ne zaman alındığından haberi olmayan yeni bir botla gelmeye başlaması da dikkat çekiciydi..

    geçen yıla kadar sınıfın sıradan ve alper haricindeki kız-erkeklerin dikkatini çekmekten uzak olan kızı, birden bire moda ikonuna dönüşmüş, kız kıza fısırtıların ve erkek erkeğe abaza muhabbetlerinin konusu olmaya başlamıştı..

    "bir tanesine girişmek zorunda kaldım abi tuvalette" dedi, "yıllardır tanıdığım çocuğa kafa göz daldım.."

    onun kabinde olduğundan habersiz şekilde, sinemin iyiden iyiye kısalan eteği ve mükemmel kalınlıktaki bacaklarından bahsediyorlarmış.. dahası kalçasını o derece belirginleştirerek yürümeyi ne ara öğrendiği konusunda da epey gır gır yapmışlarmış..

    "neden olduğunu anlayamasam da, kızı kaybetmeye başladığımı hissediyordum abi.. bunca zaman, görmek istemesem de, sonunda daha fazla dayanamayıp bu hoşuma gitmeyen değişimlerin sebebini sormaya karar verdim.."
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster