/i/İnanç

İnanç
  1. 1.
    0
    Hz. muhafazide yazmaz şerefsiz
    ···
    1. 1.
      0
      neden yazmayalım kardeşim? Bizim düşüncemiz görüşümüz Ya Allah Ya muhafazid Ya Ali
      ···
    2. 2.
      0
      Neden Ya Ebu Bekir değil Neden Ya Ömer değil Neden Ya osman değil. Bu görüşün kaynağı Kuranı kerim mi hangi hadis kitabında yazıyor. Görüşün Eşhedü enla ilahe illalah ve eşhedü enne muhafaziden abdühü ve rasülühü olmalıdır gerisi dinde sonradan ortaya çıkmış bidatlerdir.
      ···
    3. 3.
      0
      Hz. muhafazid sağlığında kendisinden sonra halife olarak Hz. Ali’yi düşünmüştür. Ama vefatından sonra bu gerçekleşmemişt ir. Daha cenazesi kalkmadan hilafet meselesi gündeme gelmiş ve Hz. Ali safdışı yapılarak Ebubekir halife olmuştur. Bunu ise, Ömer ve Osman vasiyet yöntemi ile gerçekleştirmiş tir. Hz. muhafazid’in vasiyetine uyulup Hz. Ali halife olarak kabul edilmemiş. Ama Ebubekir tarafından vasiyet yöntemi ile Ömer halife seçilmiş. O’da kendisinden sonra Osman’ı halife seçmiştir.
      Bu olaylardaHz. muhafazid’in vasiyetine uyulmadığı için, O’nun buyruğuna aykırı bir seçim yapıldığı için, Aleviler Hz. Ali’ye ve dolayısıyla Hz. muhafazid’e haksızlık yapıldığı kanaatine varmışdır.
      ···
      1. 1.
        0
        Hz Alinin halife olması ile ilgili hadisi bir çok kişinin rivayet etmesi lazımken bir kişi rivayet etmiştir dolayısıyla mevzudur uydurmadır
        ···
      2. 2.
        0
        Allah Resulü muhafazid Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem) Gadir Hum’dan yetmiş gün sonra hastalanmıştı. Hastalığı günden güne şiddetlendi. Etrafında Ehl-i Beyt’i, yakınları ve sahabeleri toplanmışlar, Müslümanlar büyük bir acı ile karşı karşıya kalmışlardı. Hz. muhafazid Efendimiz, “Bana bir kâğıt, bir kalem getirin size bir vasiyet bırakayım, ta ki benden sonra dalâlete düşmeyesiniz” buyurdular. Allah’ın Resulü’nün hayatının sonunda yazmak istediği bu vasiyetin yazılmasına, orada hazır bulunan Hattab’ın oğlu Ömer, “Peygamber sayıklıyor” diyerek engel oldu. Şurası çok iyi bilinmelidir ki âlemlere rahmet olarak gönderilen Allah’ın Resulü, kendi aklı ile değil, şuhudları ile hareket ederlerdi. Çünkü “Levh-i Mahfuz” O’nun kitabı, “kalem-i â’la” ise yol göstericisi idi.

        Bu hususu Kur’an’da da görüyoruz. Kur’an’da: “(muhafazid) sapmadı ve batıla inanmadı; O, arzusuna göre de konuşmaz. O’nun bildirdikleri, vahiy edilenden başkası değildir.” (Necm, 1-2-3-4) denilmektedir. Bu ayetten de anlaşılacağı gibi, Ömer’in müdahalesi yersiz idi. Çünkü Hz. muhafazid, Tanrı’nın izni olmaksızın tek söz etmemiştir.

        Bu olanlardan kısa bir zaman sonra da Yüce Allah’ın Resulü, bu fani dünyadan Hakk’a yürüdü. Medine halkını ve tüm islam âlemini karanlık ve hüzün bulutları sarmıştı. Bir yandan madde güneşi doğarken diğer yandan da bu âlemleri aydınlatan manevi güneş kaybolmuştu.

        Hz. Ali başta olmak üzere Hz. muhafazid’in Ehl-i Beyt’i, yakınları ve özel sahabeleri, Hz. muhafazid’in naaşını yıkamak, cenaze hizmetini yapmak ile meşguldüler. Diğer bir tarafta da daha Hz. Peygamber’in na’şı yerde iken, yerine halife seçmek isteyenler, “Sakife-yi Beni Saide” denilen yerde toplanmışlar, Ebu Bekir’i halife seçmekle meşguldüler. Bu nasıl bir Müslümanlıktır ki henüz Peygamber’in cenaze hizmeti bile yapılmamışken naaşı yerde iken böyle bir hareketi kendilerine uygun görmüşlerdi.

        işte, böyle oldubittiye getirilerek adil olmayan bir seçimle Ebu Bekir halife seçilmiştir. Çünkü Cenabı Allah’ın övmüş olduğu ve “âlemlere rahmet olarak gönderdim” dediği Resulü’nün, “Ehl-i Beyt’im” dediği kimselerin hazır bulunmadığı bir seçim, gayri adil sayılırdı.
        ···
      3. 3.
        0
        Hz. muhafazid’in vefatından müteessir olmadan, Gadir-Hum biatını ve velayet ayetini (Nisa, 59) hiçe sayıp Hz. muhafazid’in hiçbir vasiyette bulunmadığını iddia ederek hatta Peygamber’in vefatını bile fırsat bilip böyle bir seçime başvurmuşlardı. Bilindiği gibi, birinci halife Ebu Bekir, vefatından önce yerine Hattab’ın oğlu Ömer’i tavsiye etti ve vasiyet üzerine ikinci halife olarak Ömer seçildi. ikinci halife Ömer de vefatından önce altı kişilik bir şûra atadı ve Hz. Ali’nin ismini en sona yazdı. Seçilen şûra ise üçüncü halife olarak Osman’ı seçti. Eğer halife Osman’nın ölümü ani olmasaydı, vasiyet edecek zamanı olsaydı, muhakkak ki o da halife olarak Muaviye’yi tavsiye edecekti. Bu nasıl bir adalettir?

        Yukarıda da söylediğim gibi Hz. Ali, Hz. Peygamber’in gerçek vasisi ve varisidir. Ancak Hz. Ali, islam dininin parçalanmaması ve zarar görmemesi için yapılan tüm haksızlıklara sabır göstermiştir. Halife Osman’ın öldürülmesinden sonra Müslümanlar, Hz. Ali‘nin etrafında toplandılar ve kendisine biat ettiler. Böylece Hz. Ali, halifeler arasında Allah ve Peygamber’in emirlerine uygun ve Müslümanların desteği ile seçilen tek halifedir.

        Hz. Ali’nin hilafeti 4 yıl, 3 ay sürdü. Hz. Ali’nin bu 4 yıllık hilafeti döneminde, kendine biat etmeyen Muaviye, bu sefer de halife Osman’ın ölümünde Hz. Ali’yi suçlayarak, kan davası peşine düştü. Hz. Ali’ye muhalefet edenler yalnızca Emeviler değildi. Ebu Bekir’in kızı Ayşe de Hz. Ali’ye karşı bulunanlardan idi.
        ···
      4. diğerleri 1
    4. diğerleri 1
   tümünü göster