/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 26.
    +3
    Part13
    2 günlük yolculuğumuz süresince olumsuz bir durumla karşılaşmamamız beni oldukça şaşırttı. Ama önümüzde nereden baksan en az 15-20 günlük yol olduğundan sevinmemiz için biraz erkendi. Öğle yemeğimiz için durduğumuz araba mezarlığını andıran otoyol kenarında ağızlarımızı şapırdatarak verdiğimiz senfoni Suzan'ın konuşmasıyla bozuldu:
    "Sessiz olun ve kımıldamayın."
    "Neler oluyor?"
    "Dediğimi yap, çabuk."
    "Anlamıyorum neler-"
    Lafımı bitiremeden anlamıştım, anlar anlamazda put kesildim zaten. En az elli belki de yüz ölüden oluşan bir grup arabamızın yanından geçiyordu. Herkes aniden dondu, kimse kımıldamıyordu. O kadar sessizleşti ki arabanın içi; nefes alsanız o bile duyulurdu(Buradan kimsenin nefes bile almadığını anlayabilirsiniz) Ölülerden bazıları geçerken duruyor, bir iki saniye arabayı inceledikten sonra devam ediyorlardı. Acaba görüyorlar mıydı? Acaba yalnzca kokumuzu mu alıyorlardı? Veya sesimizi mi duyuyorlardı? Hayır, bu mümkün olamazdı çünkü evimdeyken kokumu almaları veya sesimi duymaları mümkün değildi. O halde görebiliyorlardı. Ama ne kadar? Evdeyken en fazla perdeyi dalgalandıracak kadar hareket ettirmiştim, o halde harekete karşı aşırı duyarlı olmalılar. O halde şuan aşırı hassas bir durumda olmalıyız. En ufak bir kımıldanma olursa... Korktuğum başıma gelirse... Tam o anda ölünün biriyle göz göze geldik. Bana: 'Seni yiyeceğim, hele bir hareket et; arkadaşlarımla beraber seni pirzola yapıp yiyeceğim, inanmıyorsan dene de gör' dermiş gibi bakıyordu. Bu kadar şeyi bir bakıştan nasıl çıkarttığımı düşünmeyin, eğer yaşasaydınız, o an benim yerimde olsaydınız; anlardınız... Ölüyle bakışmamız sürüyordu, sanki gerçekten benimle konuşuyormuş gibi gelmeye başlamıştı. Kafayı yeme noktasına geldiğimde ölü bakmayı bırakıp gitti. Oh, çok şükür. O sırada bir çığlık sesi duyuldu; hemen önümüzdeki arabadan geliyordu...
    ···
   tümünü göster