-
51.
+2aradan 3 seneye yakın vakit geçti. iş hayatına atıldım. keyfim yerindeydi. o günden sonra ne bir şey görüm ne duydum. rahattım. insanoğlu çabuk unutan bir varlık. ama karşımdakinin ne kadar sabırlı olduğunu da unutmuştum. bayram tatilinde ailemin yanına gittim. hava hafif yağmurluydu. bir iki gün kafa tatili yaptım. bir gün hava kararmaya yakın babamın sesi geldi aşağıdan. beni tavukları kümeslerine katmamda yardım etmem için çağırıyordu. indim aşağıya. gırgır şamata bir iki cümle kurdum ama adamın ağzını bıçak açmıyor. neyse dedim. takıldım peşine. bir yandan da kızar mızar ama ses etmez diye sigaramı da yaktım. normalde laf sokan adam ona da bir şey dememişti. yalnız bir şey benim dikkatime takıldı. ağzımdan bıraktığım her duman babama doğru gidiyor ve yok oluyordu. gittikçe evden uzaklaştık. neredeyse komşu tarla sınırına gelmiştik ki dayanamadım sordum. "baba tavuklar buraya kadar gelmemiştir. dönelim artık." adamda hala gık yok. bu su işletmelerinin tarlalar için su kanalları olur. işte öyle bir kanal komşu tarla ile aramızda neredeyse sınırdı. o sınıra geldiğimizde babam karşıya atladı. ve bana döndü. "haydi sen de gel" neredeyse adımımı atıyordum. dedim ya insanın beyni çok zeki. gözümün önüne memleketteki hoca geldi. "bir su akıntısının üstünden atlatmaya çalışacaklar... " o an ne bekledim de yaptım bilmiyorum sigaranın izmaritini babama doğru fırlattım. sigara filtre kısmıyla birlikte saman alevi gibi parlayıp kül oldu. babam gibi görünen varlık bir kez daha konuştu. sesi çatallaşıyordu. "gelsene evladım, niye zora koşuyorsun bizi". durdum karşısında. sanki su kanalı kalkandı aramızda. tüm cesaretimi toplayıp sordum. "siz kimsiniz?"
-
-
1.
0hadi lan hadi
-
1.
başlık yok! burası bom boş!