-
1.
0Aşağı indim, etrafa bakındım. Herkes işinin başındaydı. Dışarı çıktım, sert bir rüzgar esiyordu. Bulutlar gökyüzünü kapatmiş, yağmur için hazırlık yapıyorlardı. Aklım hala yaptığım salaklıktaydı. "Önce bi parayı al sonra işini yap." Neden bu olaylar benim başıma geliyordu o da ayrı bir meseleydi. Rüzgar biraz daha hiddetlendi. Sanki uyarıyordu bizi.
Aniden, gök gürledi ve yağmur başladı. Bizimkilerin, yanına koşarcasına gidiyordum, malzemeleri toplamaya başladık, yağmur şiddetini dahada arttirdi...
Mesai saati bitmişti. Üstümü değiştirdim. Dışarı çıktığımda yağmur kesilmişti. Çantayı bigibletin arkasına attim, bir jokey edasıyla bigiblete atladım. Yollar islaktı. Pedalları yavaş yavaş çevirmeye başladım. Değirmen gibi sakin, kararlı. Kafam rahattı beni bekleyen veya arayan birisi yoktu.
ilerde siyah bi araç hani şu amblemi Greenpeace benzeyen bi dakika bi dakika!. Bu o araba olmalıydı. Eğer adam kelse benden hakikatli bi sopa yiyecekti. Takipe başladım. Şehir içi olduğundan fazla hizlı gidemiyordu. eski sanayi sitesine doğru sürdü. Hava kararıyordu, içimdeki sesler gitme desede parami kimsede birakmazdim. Yok öyle yağma. 30 metre ileride durdu. Arabadan biri indi. Hobaa bu bizim kel; elinde büyğk, siyah bi çanta. Hafiften Tırsmaya başladım acaba takip etmelimiydim...
başlık yok! burası bom boş!