0
hala ezberden devam ediyorsun, bir de dar görüşlü diye bana diyorsun, hakikaten ilginç.
kasıtlı olarak yanlış bilgilendirilmiş bir insansın, net olarak görülüyor. suç tam olarak sende değil gerçi, bu devletçi kafayı sana yerleştiren asıl suçlu. bunu kırmanın yolu da az biraz okumak... yoksa tüm özel okulları kapatıp, her şeyi devletleştirip bir de üstüne mutluluktan bahsetmenin başka bir açıklaması olamaz, zira bugün dünyanın en fazla refaha sahip ülkeleri liberal sistemle yürümektedir. dolayısıyla "mutlu insan sayısı azalacak" düşüncen baya geçersiz.
öte yandan borçlandırma sistemi cart curt demişsin. modern kölelik falan :D asıl kölelik devletin genişlediği ülkelerde vardır. devlet ne kadar genişlerse bireysel olarak senin alanın o kadar daralır. eşitlik adı altında herkesin devlet emri altına alınmasını savunmaktasın. hayvan gibi vergi verilsin, çalışanla çalışmayan "eşit" olsun, iki kuruş para kazanan işçinin cebine göz dik, neden? faydasızın teki itlik peşinde koşturacak, derse bile girmeyecek ama onun eğitimini karşılatacaksın ona öyle mi? eğitimin ötesinde, asgari ücretle çalışan adamdan alacağın vergiyle tamamen keyfi sebeplerden bi tak yapmayan, çalışmayan, üretmeyen insana sosyal yardım yapacaksın öyle mi? eşitlik... ne tatlı bi kelime <3 ben eşitlikten yana değilim, adaletten yanayım. sen buna modern kölelik diyorsun bense senin dediğine kölelik diyorum.
borçlandırma konusuna gelirsek de, iki seçenek sunuluyor. başarılı bir öğrenci, iyi bir okula girmeye hak kazanmıştır ancak maddi gücü buna yeterli değildir. ya o öğrenci okulda haftanın belli saatlerinde çalışacak ya da örneğin 20 sene içerisinde faiz falan binmeden o borcunu ödeyecek. o çocuk o iyi okuldan mezun olduktan sonra zaten iş sahibi olacak, parasını kazanacak. dolayısıyla maddi gücü de eline alacak. bu maddi gücüyle bi zamanlar kendisinin de olduğu gibi fakir fakat başarılı bir başka öğrencinin üniversitede okumasını sağlayacak. dolayısıyla o para bir öğrenciden diğer öğrenciye aktarılmış olacak. yok ben bunlarla uğraşmam diyorsan da okulda çalışırsın işte, bu kadar basit.
son olarak, liberal ülkelerin bir diğer önemli özelliğiyle gönüllülük esasının bi hayli geniş yer tutması. dolayısıyla özel kurumlar da belli bi miktar hibe ederek öğrenci okutabilir. avustralya'da falan çok örneği var. ben sadece bir sistemin kurulumundan bahsediyorum, onun dışında onlarca, yüzlerce farklı burs seçenekleri ortaya çıkar zaten, doğanın kanunu bu. bahsettiğim yerlerde epey fazla burs seçeneği var, bizim gibi avrupa dışı ülkelerin vatandaşları pek faydalanamıyor sadece, yoksa oranın vatandaşları başarılıysa bursu kapıyor. bunlar da çıkacaktır elbette.
ama sen gelip asıl kölelik ve hırsızlık aracı olan devlete bağımlı olmamızı istiyorsun. şu devleti sana kim anlatmış, nasıl anlatmış nedir çok merak ediyorum doğrusu. yani cebinden zaten hayvan gibi paranı alıyor devlet amk, çıldırıcam şu tavırlara. "her şeyi paraya göre kuruyosunuz" diyip de devleti büyütmek ne lan? her daim kar etmesi mümkün olan kuruluşlara sahip devlet sana hiçbir hizmeti bedava vermiyor! aksine senin faydalanmadığın hizmet için dahi senden para alıyor amk. yapmayın bu kadar yahu. ben sana diyorum ki, faydalanmadığın hizmete para ödeme amk git kaliteli hizmet al ve ne ödediğini bilerek al. ayrıca eğitimin "parasız" olduğu finlandiya'da dahi bugün vergiler hayvan gibi yüksek ve artık eğitimin ücretli olabileceği konuşuluyor, bi konuşuluyor, bi vazgeçiliyor... vs. dünya bu sistemden vazgeçiyor, sen diyorsun ki "gelin biz şimdi girişelim, her şeyimizi devlete verelim" vay babam vay
Tümünü Göster