/i/Osmanlı

Devlet-i Âliyye-i Osmanniye.
(Osmanlı İmparatorluğu)
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +4
    tarihin bilinen en güçlü ordusudur

    klagib ordu teşkilatında kapıkulu ocakları ve eyalet askerleri olarak ikiye ayrılan içerisinde

    Acemi Ocağı
    Yeniçeri Ocağı
    Cebeci Ocağı
    Top Arabacıları Ocağı
    Topçu Ocağı
    Humbaracı Ocağı
    Bostancı ocağı
    Lağımcı Ocağı
    Sakalar Solaklar
    Silahtar
    Sipahi
    Sağ Ulufeciler
    Sol Ulufeciler
    Sağ Garipler
    Sol Garipler
    Humbarahane
    Eyalet askerleri
    Azab
    Sekban
    Tüfekçi
    icareli
    Müsellem
    Deliler
    Gönüllü
    Besli
    Tımarlı sipahi
    Akıncı

    askerlerini bulunduran en güçlü ordudur.

    Bu ocak ve asker birliklerinden en beğendiklerimi anlatacağım.

    özellikle Gureba-i Yemin yani Sağ garipler:
    kapıkulu süvarileri içinde yer alan bu birlik savaşlarda sağ taraftan hücum ederek düşmanı çembere almaya yardımcı olmaktaydı. iŞTE BiLDiĞiMiZ HiLAL TAKTiĞi.

    ve Humbaracı Ocağı:
    dünyanın ilk havan topu sınıfıdır.

    Humbara ise ham maddesi demir ve tunçtan dökülmüş bildiğimiz el bombası.

    Askerin bu kadar güçlü olmasındaki sebebi yabancı elçiler osmanlı ordusunu gördüğünde hep emir komuta işlerinin kusursuz idaresine ve düzene bağlamışlardır.

    Avusturya'nın istanbul Büyükelçisi Busbecq Kanuni Sultan Süleyman'ın ordugahına konuk olup hatıratlarına şöyle aktarmıştır.

    "Bu muazzam kalabalık içinde medhe değer görünen nokta, sessizlik ve disiplindir. Hiçbir bağrışma ve uğultu yoktur. Hâlbuki alelâde kalabalıklarda böyle şeyler ekgib olmaz. Herkes kendisine tayin edilen noktada rahatça duruyordu. Paşalar, sancak ve alay beyleri, yüzbaşılar ve daha küçük Türk subayları yerlerine oturmuşlardı. Alelâde neferler ayakta idi. En çok göze çarpan topluluk, sayıları birkaç bine erişen yeniçerilerdi. Bunlar, diğer birliklerden ayrı bir yerde uzun bir saf hâlinde duruyorlardı. O kadar sessizdiler ki, benden çok uzakta bulunmadıkları hâlde, acaba canlı insanlar mıdır, yoksa birer heykel midirler diye tereddüt ediyordum. Bu mevkiden ayrıldığım zaman, hoş bir manzara göründü. Sultan'ın hassa alayı, atlar üzerinde, yerlerine dönüyordu. Atlar gayet güzel ve yüksek olmalarının yanında, gayet bakımlı ve süslü idi."

    Harp gücünü ise anlatan Mareşal Montecuccoli, birçok Batı diline çevrilerek klâgib olmuş Tabiye isimli kitapta şöyle anlatıyor: "... Osmanlı Devleti o derecede kudretli ve kuvvetlidir ki, çok sayıda, mükemmel eğitim görmüş askerlerden müteşekkil ordusu, her an harbe hazırdır. istenildiği anda yürüyüşe geçebilen bu ordu, her zaman emre âmadedir. Ordunun yürüyüşe başladığını daha düşman öğrenmeden Türk ordusu, muharebe sahasına girmiştir. 1660 yılında gemilere manda ve öküzleri koşup Tuna yoluyla Belgrat'a, Osiyek'e, Budapeşte'ye Türklerin çektirdikleri gemiler ve taşıdıkları yiyecek ve ağırlıklar tarif edilemez, akıl almaz. Gerek ordu yürüyüşünü, gerekse ağırlık naklini Osmanlılar, bütün hileleri kullanarak saklarlar. Düşman casuslarına dâima ters hedef verirler. Her seferindeki hileleri de, bir öncekinden farklıdır. Nitekim herkesi Venedik seferi yapacaklarına inandırıp birden Transilvanya'da görünen Türk ordusu, şaşkınlık doğurmuştur. Malta'ya gideceklerini yayıp Girit'e sefer etmeleri de böyledir. Savaştan çok önce vaktiyle tedarik görmek, Romalılarda usul ve kaide idi. Osmanlılar, başlangıçlarından itibaren Romalıların bu usul ve kaidesini aynen tatbik etmişlerdir. Osmanlı ordusundaki her çeşit san'at erbabı işçinin sayısı, şaşılacak kadar çoktur. Kılavuzları ve casusları da çoktur. Ordunun büyük ağırlıkları ve topları bulunduğu için nakliyeye ehemmiyet verilir. Diğer milletlerin tahammül edemedikleri, takat getiremedikleri meşakkatlere Türk ordusu alışıktır. Çok iyi siper ve tabya yaparlar. Ordunun yürüyüşü fevkalâde sür'atlidir. Bizde 'Türk'te ayak kurşundan ve el demirdendir.' atasözü meşhurdur. Türk askeri cesurdur."

    özet geç diyenler
    TARiHiNi ÜŞENMEDEN OKURSA; BiLEREK YAŞARSA, GELECEK BiLiNCi OLAN NESiLLER YETiŞECEKTiR.
    ···
   tümünü göster