/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +4
    Düşüdüğüm gibi olmadı ama soksok sporlu kardeşim.

    Ceren önce biraz güldü sonra kızım cimcirir gibi oldu. O sıra da bacağımı çekeyim derken kahve döküldü üstüme. Ceren'in boynunda da şal gibi bişi vardı. Çıkardı hemen onunla silmeye çalışırken tuttum elinden aldım. Yüzü yine kıpkırmızı bana bakıyor. Aşırı tatlı ve malca bi'ifade suratında. Tam özür dilerim derken yine acıyla ayağını kaldırdı. Silmek için eğildiğinde kesilen ayağına yüklenmiş. Kanamaya başladı hafiften, içeri gidip malzemeleri aldım işte yine pansumandı sargıydı derken Rıfat'ın sesi geldi.

    Amk cahil horoz ibiği seni. Bi'şişe bitmeden zoom olmuş. Elini balkonun yan pervazına yaslamış. Gevşek gevşek;

    Rıfat - Ohooo olum kızı öpmen için kız daha kaç kere kessin kendini de sana pansuman yaptırsın. Dedi.

    Sinirle kalktım. Aldım bunu. Ceren sakin ol tamam sarhoş derken gülüyordu bi'yandan da. Gülmesi beni de sakinleştirdi aslında. Harbiden çok tatlı gülüyor kız. Neyse aldım bunu yatırdım. Uyumadan önce de "bu odadan çıktığın an diğer kulağını kesip Ayça'ya at başı gibi yollarım gibik." Dedim. Sarhoş ya amk gülüyor. Ben de gülüyorum. Çıktım odadan sonra Ceren'in yanına gittim tekrar.

    Bıraktığım gibi balkonda duruyor. Bitirdim tüm her şeyi. Bu Rıfat'ında balkonu biraz büyük ve sallanan şu gibimsonik ikili koltuklardan var. Neyse Ceren onları gösterip "şuraya oturalım mı?" Dedi. Ben de tamam dedim. En azından balkonda ciks olmaz.

    Oturduk. Kafasını göğsüme yasladı. Bana dönüp yanağımdan öptü. Sonra;

    Ceren - Saçımı sever misin?

    Ben - Bi'arkadaş bi'baba olara tabii ki kızım. Dedim. Her ne kadar hoşuna gitmese de güldü.

    Anasını gibiim sabah yüzümüze bi'güneş vuruyor zannedersin gece Rıfat evi Mars'a taşıdı bize söylemeden. Hemen kucağıma alıp kaldırdım Ceren'i salona zütürdüm.

    Mutfağa gittim. Rıfat not bırakmış. Kahvaltılık alıp gelicen gitmeyin. Diye. Aferin olum insan olucaksın sen.

    Arkamı bi'döndüm Ceren ayakta. Yüzü gözü şiş, saçlar incin. Ama bakakaldım amk. Bi'kız sabah sabah anca bu kadar güzel olabilir. Geldi yanıma. Sarıldı.

    "Teşekkür ederim." Dedi.

    Kapı çaldı Rıfat geldi. iyi ki geldi romantizmle kıza aşık olabilirdim. Belki de amk hep bişi olduğu için bu anlarda aşık olamadım bu zamana kadar. Neyse yalanımı gibiiim ehuehuheu

    Kahvaltıya oturduk.

    Rıfat bana dönüp;

    Rıfat - Ayça'dan öcümü alıcam kanki bana yardım et. Dedi gözleri dolmuş bi'köpek yavrusu gibi bakmaya çalışıyor ama taktan göz yaşı aksa anca Rıfat'ın yüzü gibi durur. Rıfat dıbına koyiim olum senin. Üzülüyorum sadece parayla büyüyüp de aile ve kardeşlik kavramlarından uzak olmana. içim el vermedi yapma ya da ben yokum demeye. Amk bi'kere de ben dert anlatayım da size siz koşun yardıma tek başıma hallediyorum olum hepsini siz de halledin işte.

    Hay amk senin Rıfat ben yakamı kurtarıyorum senin yüzünden yine tak içinde oluyorum. Ömür törpüsüsün sıçtığım kerkenezi seni.

    Telefonu çıkardı . Ayça'yı aradım. Rıfat'ların eve gel halledelim diyerek cevap vermesini beklemeden teli kapadım. Bi'kere sinirlenip çocuğun burnunu paramparça edebe kadar yumrukladığımı görmüştü Ayça o günden beri ara ara bana sarsa da sinirimden korkardı.

    Rıfat ve Ceren şok oldu.

    Ben - Madem halledicez her şey insanca konuşarak olmalı. Dedim. Amk harbi saçma bu cümle ehuheuhu.

    Kapı çaldı 1 saat sonra Ayça gelmişti...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster