Elifle cam kenarında konuşuyorduk ve yüzüne bakmaya doyamıyordum, gökyüzümdü elif benim, hayallerimdi herşeyimdi, koridorda bizim arkadaşlarla muhabbet falan ederken sabah kulaklık kulağında gelir gülümser günaydın derdi gülüşüne aşık olduğum kadın. Benim hiç olmamıştı ki tekrar gelmesini umut ediyordum, o başkalarının olmuştu ama benim olmamıştı, çok daha samimileştik aramızdaki utangaçlık bitince, tarihim süperdir beyler, tarih sınavında kopya vermiştim, keşke vermeseydim sonra yaşanacak olaylardan dolayı onun zütünü böyle ufak şeylerle kaldırdığım için kendime küfür edecektim. Bi kaç ay böyle geçti hüsnü binlik yapıyor elife yenge diyordu sürekli ağzını arıyordu, elif ise umut kapılarını açık tutuyordu, kızlar böyledir işte, umudu ekgib tutmazlar ki dibinden ayrılmayasın, yakında öğreneceğim şeylerden sonra başımdan aşağı kaynar sular dökülecek, geçen yıl ağlamaktan kuruttuğum göz yaşı rezervlerim faaliyete geçecek, sabahlara kadar resmi karşımda, Ahmet kaya, pilli bebek, ve nazlı vural dinleyecektim...

Uzun geceler boyunca, düşünü sardım doyunca
Kurak mevsimler boyunca, nergis düşledim doyunca

Derdine derman olup, gönlüne ferman olup
Fikrine kurban olup, seyrine hayran olup

Biraz buruk biraz garip, haberlerin doyurmuyor
Yanındayken kolay elbet, sen olmadan uyunmuyor

SAAT 8.30 DA TEKRAR BAŞLAYACAĞIM SERi YAZIP GECE BiTiRMEYi PLANLIYORUM, OKUYANLAR BURADA OLSUN ÇOK SERi YAZICAM.