Laka köyüne kısa bir yolculuktan sonra ulaştık. Şöyle özetleyeyim bu köyü, hani filmlerde 50 yıldır oraya giden olmadı gibisinden goygoylar yapılır ya, burası aynen öyle bir yerdi.
Buranında yerlileri topraklarını satıp daha merkezi alanlara yerleşmiş. Satmamakta direnenlerde tek tükte olsa halen köyde yaşamakta geçimini hayvancılıkta sağlamakta. Köyün
içinden ufak bir turdan sonra 2 katlı bir evin önünde durduk. Aracı süren tanımadığım adam kapıyı çaldı, hatta biraz sinirlenip yumrukladı. En sonunda kapı açıldı. Kapıyı açan
en fazla 30 yaşında esmer bir kadın, Buyrun kime bakmıştınız felan dedi, Bizi altındağdan x kişisi gönderdi, emanetler ile işiniz bittiyse almaya geldik dedi. Kadında emanetleri
bir adama 1 saat önce kadar teslim ettiğini söyledi. Tanımadığım adam şaşırdı birden nasıl olur kime verdiniz felan gibisinden sorular soruyordu. Kadında ortadan kaybolan ve
haber alınamayan adamı aynen tarif etmişti beyler. Ben emanetler ne silah mı acaba felan diye düşünürken atladık tekrar arabaya yola koyulduk