-
1.
+2Sabah bi'kalktım çadırda oksijene dair bi'emare yok. Rıfat kulaklarıyla fotosentez mi yapıyor lan oksijeni bitirdi derken, beynimin kıvrımlarına kadar tecavüz eden bi'koku geldi soksok sporlu kardeşim. Çadırın fermuarını açıp zor attım kendimi dışarı. Telefonu almak için içeri tam girmeden uzanayım derken Rıfat öküzünün altına sıçma ihtimalini düşündüm. Telefonu aldım saate baktım. 06:00'ydı tam. Rıfat antenine seslendim yavaşça kızlar yan çadırdaydı. Uyandırmadan seslenmeye çalıştım.Tümünü Göster
Ben - Lan çadıra mı sıçtın bin kalk. Kalk git zütünü başını yıla ağzına sıçtığımın pekekenti kalk.
Rıfat -IIhhh hı kanki ne old... Hay amk yaaa bildiğin sızdırmışım.
Ben - Sen kadın pedi misin de sızdırıyosun amk salağı. Kalk bildiğin sıçmışsın fil gibi çadırı da yıkıycaksın bak kızlar duymasın diye uğraşıyorum çıldırtma beni gib kafalı ben kahvve falan ayarlıyorum. Duş al gel kulağına sıçtığımın salağı seni. diye konuşurken hafiften bağırmaya başlamışım sanırım Ceren uyandı sese. Çadırın fermuar sesini duyunca sustum bende.
Ceren - Nooluyo ya sabah sabah. Dedi. Tatlı uyku mahmuru haliyle. Bi'kız iki şekilde güzel kalıyorsa o kız hakikatten güzeldir; 1- Yemek yerken, 2-Uyandığı an güzelliğini koruyabiliyorsa doğal bi'şekilde o kız cidden güzeldir soksok sporlu kardeşim.
Rıfat ağlamaklı oldu. Eşek gibi adamın sıçtığını görmesi hem Ceren için hem Rıfat için ciddi tramvalara sebep olabilrdi. Sonuçtu zütte kurumuş tak çorbası görüyosun kolay değil ehueheuehu. Ben hemen Ceren'in yanına gittim tuttum kolundan çadırdan çıkmasına yardım ettim.
Ben - Hadi gel senle bi'sabah yürüyüşü yapalım madem uyandın artık uyku yok sabah ayrı güzel olur burası.
Ceren - Hmmm bu senden beklenmeyecek kadar iyi bi'teklif. Diyerek takıldı, gülümsedi hırkasını alıp koluma girdi. Gidip ateşi yaktım suyu kaynamaya bıraktım. Ceren'de biraz ısındı ateşin başında, güneş doğmuştu ama hava hala hafif serindi. Koluma girdi. Yürümeye başladık parkurda.
Parkur ağaçlık lanın içine doğru gidiyordu. Bi'yandan aklım Rıfat antenindeydi. Acaba naptı pekekent çadırı yıkadımı, temizledi mi diye düşünüyorum. Sabah yıkarsa akşama kadar kururdu. Ben Rıfat ve takunu düşünürken Ceren düşüncelerimi dağıttı;
Ceren - Neden böylesin?
Ben - Nasılım?
Ceren - Yani sana ulaşamıyorum, senin içindne geçenleri bilmiyorum. Sadece duygusal olarak neden bu kadar bağlanmaktan korkuyorsun?
Ben - Cevabını bilmiş olsaydım eğer şu an çoktan bi'sevgilim olurdu.
Bu şekilde laflarken biraz yoruldum dedi oturdu bi kayanın üstüne. Muhabbete devam ettik.
Ceren - Ben de yeni terk edildim. Aldatılarak hemde. Beni aldattın diyemeden, hırsımı alamadan ayrıldı benden.
Ben - Bence çok önemseme her aldatmanın elbet bi'süreci olur. Erkekler basittir. Zevki için aldatır. Kadınsa duygu olmadan aldatmaz. Duygusal olarak da sevişir kadın yani.
Ceren - Romantik biri gibi durmuyorsun çok. Yani odunsun demiyorum ama eden böyle duygudan uzak olduğunu anlıyorum kimseye güvenmiyosun. Dedi kikirdeyerek güldü ve bana döndü iyice yaklaştı...
Bende kendimi o an bıraktım ne yaklaşıyorum ne de bi'tepki veriyorum. Gözlerini kapadı. Öpüşmeye başladık. Gittikçe derinleşmeye başladı o an yaşadığım boşluk. Erkek mantalitesi, sabah ereksiyonu ve Ceren'in güzelliği birleşince hepsi bi'anda saldırınca nakavt oldum. Cerne bi anda doğrulup kucağıma oturdu. Artık üşümüyor gibiydi. Belinden tuttum. Bi'yandan da masumsun ama sevişmeyi içgüdüsel olarak yapıyorsun. O yüzden hep ateşli ve durmadan öpüyorsun diyorum içimden.
Kucağımdayken ileri geri yapmaya başladı. Çok sessiz bi'biçimde inlemeye başladı. Anladığım kadarıyla artık durması imkansızdı çünkü şu an mantıkla hareket etmeyi düşünemiyordu. Ben de artık kontrolden çıktım tamamen. Tüm halimizle o an boşluktaydı. Nerde olduğumuz ne yaptığımız önemli değildi. Sadece oluyordu işte. Ayağa kalktım hala kucağımdaydı. Bi'süre o şekilde öpüştükten sonra yere indi beni kendisine çekerek taşa doğru uzandı. Şortunu yavaşça sıyırdı. Hayatımın en kolay girşi oldu. O kadar çok ıslanmıştı ki ne ben ona ne o bana oral sex yapmadan yavaşça içine girdim. Sessiz olmaya çalışıyorduk. Açık alan Pelin ve Rıfat bize çok uzak değil. Bizden başka 4-5 çadır ve bi'karavan vardı alada. Bi'yadnan da başkalarının bizi görme ihtimali. Tüm bu stresin içinde uzun tutmadan boşalmam lazımdı.
Daha içine gireli 2 dk olmadna Ceren boşalmıştı. Tüm kaslarının kasılıp salındığını hissettim. 5-6 dk sonra da kendimi zorlayarak ben boşaldım. ilk defa erken boşalabilmek için çaba sarfediyordum. Her şey bitince yaşanan o gibindirik boşluk hiç sevmediğim bi'duygu. Ayağa kallktı, güldü ve öptü tekrar dudağımdan. Koluma girdi ve hiç konuşmadan alana yürüdük.
Su kaynamıştı Pelin'de uyanmıştı. Pelin beni ve Ceren'i görünce şaşırdı. Anladı muhtemelen aslında Ceren direkt çadıra girdi ben ateşin yanına girip zippomu çıkarıp bi'sigara yaktım. KAhve koymak için yeltenmiştim ki Pelin kahveleri ben yaparım dedi. Yanıma oturdu kahveleri yaptıktan sonra gülümsedi;
Pelin - Senin problemin değil merak etme Ceren istedi bunu hata ise de sen suçlu değilsin. O da farkına varıcaktır merak etme ikiniz için de iyi oldu.
Ben - Bilmiyorum, düşünmüyorum. Umarım kendisini yıpratmaz uzak durmak için çok çaba sarf ettim.
Pelin beni anlayabiliyordu iyiki. Keyfim yerine gelmişti sigara ve kahveden sonra derken bi'çığlık geldi. Uzun uzun sert bi'çığlık...
başlık yok! burası bom boş!