Neyse yine bir sabaha uyandım standarda uygun şeyleri yaptım yine. Okula gittim bir de baktım Dilara yok. Hasta galiba diye düşündüm, içim içimi yedi çok üzüldüm. Dilara'nın okulda olmamasına alışık değildim çünkü hep okula gelirdi. Emre biniyse Dilara'nın yokluğundan istifade etmiş olacak ki yavşaklık yapıp kızlarla konuşuyordu. Dilara varken hiçbir kıza pas vermeyen emre sınıf en ala huursu naz'a bile pas veriyordu. Şaşırılacak durumdu doğrusu çünkü Naz salağı ile Dilara gibi güzel bir kızı yanyana koymak çok saçma olurdu. Bunu bile bile Emre neden Naz salağına yazıyordu bilmiyorum. Ama bu durum beni epey bi sinirlendirmiş olacak ki Emre'ye laf attım. Emre önüne baksana lan ne var bu tarafta diye. Sana mı sorucam ulan SSG istediğim tarafa bakarım dedi bu dalyarak yerimden kalkıp yanına gittim yumruğu patlattım sol gözüne yere attı kendini bilerek. Sonra da yerden kalkmadı hoca gelene kadar. Hoca gördü işte bunu sonra beni şikâyet etti ve direk müdür yardımcısının yanına gittim beyler. Savunma yazdırdı falan disipline sevketti bir kaç uyarı imzalattıktan sonra sınıfa yolladı disiplin kurulu o zaman disiplin de dayak falan vardı da ben neden yemedim bilmem aq. Gerçi ben kendime hocalar tarafından dayak attırmazdım. ileri de anlayacaksınız zaten bunu da. Sınıfta adım çıktı Emre'yi dövdü diye. Ama ben hiç çıkmasını istemezdim çünkü şimdi Dilara'nın haberi olacaktı.