+1
içim nasıl yandı aq. üstünden bir kaç saniye geçince fark ettim. Bir fondip bir de şişe yemek borusu bırakmadı aq. ama tadı hala güzel. Dudaklarımı yaladım, montun koluna sildim gibko gibi. Sevmem ağzımı böyle temizlemeyi ama yanımda peçete filan yok. Naapalım. Şimdi birde kızı öpersek viskili viskili öpmeyelim. Yürüdüm hızlı adımlarla. Evinin önüne geldim. Aradım.
+’’madmazel, hazır olduğunuzda lütfedersiniz’’ dedim.
-‘’hı hı’’
Çat.. yüzüme kapandı. Biraz abartmaya başlamıştı açıkcası. Ne bu tavırlar yani.. bende sinirlendim ister istemez. Gel aşağı bir sorucam sana diye içimden geçirdim.
Aşağı indi 10 dakika kadar sonra. Biraz afalladım. Dar paça kot, güzel bir beyaz spor tarzı ayakkabısı vardı, onu giymiş, üstünde havalı bir beyaz mont tarzı bir şey. Kız güzel aq. ama nereye gidiyoruz sanki, neye bu kadar süslendi ki şimdi bu dedim. Saçlarıda düzleştirmiş birde. Kalbimden vurdu direk. ÇAT!!
Bahçe kapısından geçti, bana doğru yürüdü. Kadırımda bekliyorum, iki elim dışarda, soğuktan donuyor ellerim aq. bende deri eldiven giyerim kışın. Siyah. Üstümdede montum siyah. Buna mont mu deniyordu aq. hatırlayamadım. ( beyler bu kelime hatalarının nedenini hikaye sonunda anlayacaksınız. Spoiler vermek istemiyorum) benimde altımda kapalı renk bir kot. Onun altındada şu mavi polo ayakkabılardan var. Yine havalıyız aq :D
O da kaldırımda karşımda bana doğru yürümeye başladı. Eldivenleri çıkardım, montun cebine sıkıştırdım. Ellerim direk dondu aq. hava nasıl soğuksa. Yarı yıl tatilide sıcak olsa ne güzel olurdu.. neyse. Burnumda anında kızarmış sanırım. Önüme geldi, kaşları çatık.. bana bakıyor. Gözlerime direk ama. O bakışlar birer lazer ışını olsaydı, kafamı deler, arkadaki binalarıda delerdi... Biraz önce sinirliydim ama onu görünce anında yumuşadım. Bu durumdanda sinir oluyordum aq. adam gibi bir kızsam işte... yüzümde bir ifade olmaksızın ona baktım. Elleri montunun cebindeydi. Ellerini montundan çıkardı, öylece durmaya başladı. Burnunu çekti. gözlerini benden kaçırıp etrafa baktı, bir iç çekti, ‘’havada bayağı soğukmuş’’ dedi. Ellerinide yavaşça sallıyordu bu sırada. Bembeyazdı yine elleri. Saçları yine güzeldi. Gözleri parlıyordu. Ama kızgındı. Aramızda 2 metre kadar var. Bir adım attım.
...
Bir adım geri gitti. Başımı hafif sağa doğru oynattım, gözlerimi kıstım hafifce. ‘’Ne yapıyorsun’’ demek istiyordum bu ifademle.
‘’Ben üşüdüm ya. Birisi ellerimi tutsa... ’’
Bir adım attım hemen, bir adım geri çekildi yine.
Anlamıştım ne yapmaya çalıştığını. Onu bekletmiştim. Benim için o kadar sülenmiş asında ama beklemişti. Ona kızmıştı. Birisi ellerimi tutsa demesi ise söz vermeyi ima ediyordu. Bir söz vardı ortada ama tutulmuyordu. isteğini belirtiyor ama sonra çayıyordu. Demek istediği buydu. Peki bir erkek ne yapardı? Aşkının peşinden koşar...
Tümünü Göster