+2
Sonra oğlu geldi, “Bak, oğlum budur.” dedi. Ben, oğlunu görünce, rüyamda ağlamaya başladım ve yine uyandım. Kalktım, babama anlattım. Babam da, “Bu böyle olmaz, ben yine hocaya sorayım.” dedi. Sonra hocaya sormuş. Hoca da, “Kızını yanıma getir.” demiş. Neyse, babamla yanına gittik. Eline bir kağıt aldı ve “Bu kagıda iyice bak; ama gözünü bir yere dik ve oraya dikkatlice bak.” dedi. Ben de baktım ve o beyaz saçlı kadını gördüm. Hoca: “Gördüğün kadın bu mu?” dedi. “Evet” dedim. Sonra hoca kağıdı aldı ve yırttı. “Bu kadın kim?” dedim. Hoca, “Zamanı gelince söyleyeceğim.” dedi. Bir ay kadar sonra dayımın oğlu beni istemeye geldi, beni dayımın oğluyla nişanladılar. Sonra yine rüyamda o kadın geldi. Bana, “Sen evlenemezsin, sen oğlumunsun.” dedi ve elimdeki nişan yüzüğünü çıkarttı. Uyandığımda yüzük elimdeydi. Sakinleşmeye çalıştım. Aradan bir ay geçti ve nişan bozuldu; çünkü dayımın oğlu, yani nişanlım trafik kazasında öldü. Kazadan altı aya yakın zaman geçti, herşey düzene girmeye başlamıştı ki yine o rüyalar başladı. Ben de gece yatağıma geldiğimde rüyamda o kadının geleceğini, aynı sözleri söyleyecegini biliyordum. Yatağıma uzandım, gözümü kapattım. “Gel oğlunla evlenmeyi kabul ediyorum.” dedim. Daha fazla dayanamayacaktım. Sonra uyudum ve kadın geldi. Bana “Senin göz perdeni kaldıracağım ve bizi tam olarak göreceksin.” dedi. Elini gözlerimin üzerinde gezdirdi. Olanları babama anlattım ve tekrar hocaya gittik. Hoca bana, “Kızım, sana cinlerin rüzgarı değmiş ve senle evlenmek istiyorlar.” dedi. Dua etti ve bana muska verdi. “Boynunda taşı.” dedi. Gece yatmak için odama gittim. Tam yatağıma uzandım...