https://www.youtube.com/watch?v=UnxQ3HD3M3M
https://www.youtube.com/watch?v=rdsAgz4dVxM - bu da arkadaşımızın isteği..

o ağlarken, yağmur çiselemeye başladı..
aşırı duygusallaştığım için titrek bi ses tonuyla onu çok sevdiğimi ve hep seveceğimi söyleyebildim..

bana inanmadığını, inanmayacağını yineledi. emin olup olmadığını sordum, emin olduğunu söyledi. yağmurun şiddeti arttığı için daha fazla ıslanmasına gönlüm el vermedi ve peki, seni bırakıyım cafeye dedim..

sen napıcaksın, buraya kadar gelmişsin dedi, giderim Yiğit'lerin yurdunun orda beklerim, beni düşünmene gerek yok dedim, of pf etti, inat ettim, cafeye girdi. ben de az önce konuştuğumuz yerde bir banka oturup ıslanırken düşünmeye başladım.

Aradan 2-3 dk geçti, geçmedi.. Yiğit aradı, nerde olduğumu sordu..
Bankta oturuyorum dedim, yanıma geldi..

- olmadı mı?
+ olmadı kanka..
- pff. e gel hadi gir içeri ıslanma..
+ ya Yiğit saçmalama ya..
- ya olm, senin mesaj gelince yüzünü görcektin, birden 'noluyoruz' oldu, şaka yapıyosanız komik değil dedi, daha sonra Nesli'nin telefonundan bakarak numara senin mi değil mi diye kontrol ettiler. Ağlıcak gibi oldu. içeri girerken de senin nerde olduğunu sordum, alıp geliyim mi dedim, kabul etti, gel işte.
+ bunca konuşmadan sonra nasıl orda oturuyım Yiğit?
- ya gel işte napcaksın başka o da senin burda ıslanmanı istemiyo işte, hem belki içerde de bi şeyler olur..

itiraz etsem de beni orda bırakmayacağını anladım, gidecek bi yer de yoktu zaten. belki içerde bi şeyler olur dedikten sonra da kafama yattı bu fikir, yemin ettirdim "alıp geliyim mi" dediğinde kabul ettiğine dair.