https://www.youtube.com/watch?v=Mh5CFfV6fLg

ve içeri girdik.. garson yanlışlıkla pastayı bir dilim fazla kesmiş.. onu da bana getirdiler.

Gizem, Yiğit, ben oturuyorduk.

pastaya dokunmadım. içecek istedim. onu yudumlarken Yiğit kulağıma "Gizem 'pastayı yesin' diyo, kızdırma bence" dedi, bir iki çatal alıp bıraktım.

Daha sonra Yiğit ve arkadaşıyla birlikte dışarı çıktık, onlar sigara içecekti, ben de orada oturmıyım diye onlarla birlikte çıktım. Tebrik ettiler beni bu cesaretimden dolayı.. Üni hakkında konuştuk sonra, şehir hakkında falan..

Geri döndüğümüzde, Gizem karşıya oturmuştu, fotoğraf çekilmek için geçti, biz girince de yerini değiştirmedi.

Bulunduğumuz mekanda canlı müzik vardı ve aksi gibi söylediği şarkılar hep "sana bir şans verdim kullanamadın" - "dışardan gördüğün gibi değil" - "ben özledim galiba seni.." gibi aşk dolu, biraz beni biraz onu anlatan şarkılardı.. Arada göz göze geldiğimiz oldu ama daha 1 saniye bile geçmeden sinirli bi şekilde gözlerini kaçırdı benden..

Gece, bu şekilde devam etti, sonunda ise onları yurduna bıraktık. Yurda bırakırken hiç konuşmadık. Önden yürüdü zaten. Yurdun önünde de iyi geceler dilediler toplu, ve gitti..