Başta nereden geldiğini anlayamadık bu sesin. Ama daha sonra yeri sarsan ayak sesleri sesin yönünü gösterdi bize. Muhtemelen 500 kilo ağırlığında, kocaman ağzı olan, yüzü korku filmlerinde ki yaratıkları aratmayan, kollarında zincir sarılı, üstü başı kan içinde kalmış bir adamdı.
Güvenlikten adamlarımız öndeydi be çok şaşıracağımız bir şey oldu.
O iri yarı yaratık bizimkilere doğru seslendi.
"Burada başıboş dolaşan birilerini gördünüz mü?" Dedi. Richard abi ve ben hemen saklandık.
"Hayır görmedik" dedi bizimkiler.
"Sizi bulacağım küçük domuzcuklar" dedi çevresine bakıp.
Ve ekledi;
"Bir şey görürseniz haber verin" dedi. Ve uzaklaştı oradan. Kapının birinden girip gözden kayboldu.
Çok şaşırtıcı bir olaydı. Güvenliklere zarar vermemişti.
Bu durumda Richard abinin teorisi kısmen yanlış çıkıyordu.
"Abi bu durumda güvenlik kıyafetlerine de ihtiyacımız olacak."
"Chris. Chris Walker,bu adamı hatırladım. Ne kadar değişirse değişsin o gözlerden onu tanirim. Eski bir güvenlik. Ona her ne yaptılarsa kafayı yemiş. Ama en azından meslektaşlarına saldırmıyor. Ölmüş güvenliklerden kıyafet temin edebiliriz. Veya dolaplar bilemiyorum, hadi yola devam edelim. Olayın tam merkezine oldukça yakınız."