+1
-3
Dün geceki sihirli mantar deneyimimden sonra sabah uyandığımda miğdemde bir yanma hissi ve parmağımdaki acı ile uyandım. Dün gece parmağımı demir kapıya sıkıştırmıştım. Şişmiş ve kanlar içindeydi. Odada kimse yoktu. Check-out vakti gelmişti. Hızlıca toparlanıp lobiye indim. Acilen buza ihtiyacım olduğunu söyledim. Ne oldu falan filan derken durumu anlattım gülüştük. O sırada dün terasta sohbet ettiğim Josef'i gördüm. O da check-out yapıyormuş. Çantalarımızı sırtladık ve hostelden çıktık. Bir planım olup olmadığını sordu. Planım yoktu sadece amaçsızca gezmek ve Amsterdam'ı keşfetmek istiyordum. Tamam o zaman benim akşam 7 ye kadar vaktim var beraber gezelim dedi.
Sabah 10 civarıydı, kahvaltı yapmak için bir cafe bulduk. Tren garının 100 metre yukarısındaki caddede. ingiliz kahvaltısı istedik. Bana Paris'te yaşadığı şeylerden bahsediyordu ben de ona Türkiye'de yaşadığım şeyleri anlatıyordum. "Biliyor musun Fas'ta herkesin kimliğinde dini müslüman yazıyor. Oysa ben müslüman değilim." dedi bana. Ben de aynı durumun Türkiye'de de olduğunu anlattım. Biraz sohbet ettikten sonra sokaklarda yürümeye başladık. Elinde bir haritası vardı. "Haritayı boşver Josef, bırak kaybolalım böylesi daha iyi."
edit :part part girecem kısa olcak arkadaşlar. Okuması daha kolay olsun diye.
edit2 : öyle cinsel ciks falan yok, günlük gibi paylaşıyorum.