aslında bi konuyu es geçmemek gerekiyor; uzmanlık alanlarım ; içgüdüler. yaşama içgüdüsü ve üreme içgüdüsü. bakın bu konular çok çok önemli. dikkatle okuyun.

insanlar hep daha iyi bi hayat yaşama peşindedir. zengin olma hayalleri, kaliteli bi yaşam , mutlu olmak, rahat olmak, iyi bi kariyer sahibi olmak, mal mülk sahibi olmak vs.. buna yaşama içgüdüsü diyoruz biz. isteklerimizin birçok sebebi bu içgüdüye bağlıdır. ama gerçek amaç nedir biliyormusunuz ? olayın asıl temeli; 'üreme içgüdüsü'. züte bakip neden oyşh diyoruz ? neden iki toplu lob bize estetik geliyor ? en uygun rahmi dölleme ihtiyacı hissettiğimiz için. neslin devami için. biz istemiyoruz aslında bunu. içgüdülerimiz istiyor. insana olan aşk bile içgüdüsel lan. aşk ,üreme içgüdüsünün insanlar tarafından maske takılmış hali sadece. itirazı olan yazsın. bana kalsa üreme içgüdüsünü vücudumdan söküp atarım, eminim libidonun beynimizde kapladığı yeri daha mantıklı şeyler alır. bu sefer de neslin sonu gelir tabi. ama tabiat kızar böyle şeylere. benim kurallarıma uymuyorsan gibtir ol git intihar et bari diğerlerinin aklını karıştırma der. neyse konuyu dağıtıp felsefeye girmeyeyim..

ama beni asıl düşündüren konu ne biliyor musunuz ? insanın hayatı sorgulaması. neden ihtiyacımız var buna ? neden sürekli 'neden' diyoruz ? mantıklı sebepler arıyoruz ? yaşa, üre, öl git işte. yaşama ve üreme içgüdüsüne, tabiata bu denli zarar veren bi yapı neden varlığını koruyor ? hayatın gizemi bu işte. bunu neden yaptığımızı, bu yapının neden günlük hayatta temel ihtiyacımız olmadığı halde hala var olduğunu çözdüğümüz an hakikate ulaşabileceğiz.