+7
hiçbirşey demeden çenemin iki yanından iki eliyle tutarak kendine doğru çekti beni. "gel bakayım buraya sen" dedi.
iki saniye içinde artık tamamen onun kontrolündeydim. beni kendine çekerken kendisi de başını olduğu yerden biraz kaldırarak dudaklarını benimkilere kenetledi. ben artık hiçbir şey yapmıyor sadece ayak uydurmaya çalışıyordum ümitsizce. onun dokunuşları benimki kadar temkinli değil bilakis çok daha gerçek ve arzuluydu. ben mânâ idim o madde, ben ruhtum o vücut, ben ütopyaydım o hakikat, ben sosyalizmdim o kapitalizm, ben yalandım o gerçek...
öyle arzulu öyle iştahlı yapıyordu ki yaptığı şeyi, büyüsüne kapılmamak saygı duymamak elde değildi.
bir an geldi beni tamamen unuttu, sanki kendi kendine yapıyordu artık. ben sadece onun için orada olması gereken bir amade idim.
nefes alması sıklaştı, derinleşti. sadece burnundan nefes alıyor ağzına öyle bir mola verdirmiyordu. dilini ağzımın en derinlerine kadar sokuyor sanki yeni karanlık odaya girmiş birinin el yordamı ile nesneleri anlamaya çalışması gibi dil yordamı ile benliğimi tanımaya çalışıyordu. bu dokunuşların sonunda ağzımın içinde keşfettiği dilimi bularak içine çekti ve alıp zütürdü kendi parçasıymış gibi kendi ağız boşluğuna.