bu eksici sikkolar iyice sinirimi bozdu panpalar

Elemanin girdigi entryi aynen aktariyorum beyler. Ulan huur cocugu ekmek parasini kazanmaya calisan adamdan ne istiyosun!!!Bak elim ayagim titriyo yemin ederim

sabah çorba içmek için uğradığım karadeniz dönercisi adlı mekanın bana yaşattığı rezalettir.

normalde mülayim insanımdır ama beni bile çıldırttılar. şunu bilsinler ki bu burada kalmayacak. gerekirse avrupa insan hakları mahkemesine kadar gideceğim ve hakkımı alacağım!

mekana girdim, selam verdim. garson hoşgeldin abi dedi. "hoşgeldin abi". hayrola? ben senin nereden abin oluyorum? neyin iması bu? sesimi çıkarmadım ama içime oturdu.

mercimek çorbası siparişi verdim. lodosta genelde mercimek çorbası içerim. bu kimseyi alakadar etmediği gibi, mideme ve migrenime de iyi gelir.

"abi mercimek yok, ezogelin olur mu?" dedi.

yuh! mercimek çorbası içmek için geldiğim yerde mercimek çorbası yok... feshupanallah dedim. bakın yine sabırlıyım.

domates çorbası yapalım, kelle paça var, kahvaltılık var, dedi. "hayır" dedim. mercimek çorbası isteyen müşteriye bunları sunmak hakarettir. yahu sen annem misin? google mısın sen did you mean yapıyorsun bana? mercimek çorbasında ısrar ettim.

adam "abi inan yok, öğlen çıkıyor, istersen yandaki restorana sor onlar sabah da çıkartıyor mercimek" dedi.

artık sabrım taşmıştı:

-sen kimi kovuyorsun lan? sen benim kim olduğumu biliyor musun? yandaki restoranmış!! ben bilmiyor muyum gitmeyi? sana geldik sen para kazan diye, iyilikten ne anlarsın it herif! dedim.

"aman abi lütfen gözünü seveyim sinirlenme" dedi ve yandaki mekana koştu. cep telefonuma sarılıp tek tek bütün menünün fotoğrafını çektim. bunlar daha sonra ıspat olacaktı.

garson mercimek çorbası getirdi. yandaki restorandan almış. "buyrun abi" dedi.

-ulan şerefsiz köpek... ulan haysiyetsiz orrrrrrrospu çocuğu, dedim. madem yanda vardı, neden getirmiyorsun sabahtan beri? yemiyorum lan!

çıktım gittim. hala ellerim titriyor bunları yazarken. bir daha oraya gideni gibsinler... sakın gitmeyin!!