-
26.
+2yorgunluktan geberiyorum o günlerde.Tümünü Göster
hele perşembe günleri fena. sabah 2 ders beden eğitiminde arkadaşlarla top oynuyorum. öğle arası okul takımının antremanı(futsal), saat 5 bazen 6 gibi kulüpteki antreman, saat 8'de de kick box antremanı var. bacağıma giren kramplardan uyuyamıyorum bazen perşembe geceleri. en sonunda kendi kendime hele bi soluklan yeğenim diyerek kick box'u bırakma kararı aldım.
okuldaki sınav haftaları hiçbir antremana gidemiyordum. bu da kulüpteki futbolumu etkiledi. ilk 11'den 18'e düştüm önce. sonra yavaş yavaş kadroya girememeye başladım. bir gün forvet arkası yerine box to box(mevki bilmeyenler için - orta saha göbekte hem hücum hem savunma yapan adam, modric)'a alınınca ve antremansızlıktan gidip gelip gidip gelip gidip gelemeyince zütümden solur bir haldeyken hoca beni yanına çağırdı:
-oğlum her hafta geriye gidiyorsun herkes ileri sen geri gidiyorsun lan kendine gel.
-hocam okul var biliyorsunuz, antremana gelemiyorum sınav haftaları. zaten u16'nın yarısı okumuyor. adamlar sadece antreman yapıyor. ayrıca ben okuldan 15:10'da çıkıyorum. maç saati 14:30. nasıl geleyim maçlara hocam, ben napayım?
-valla onu bunu bilmem, formayı alamazsın benden.
-kısmet değilmiş hocam o zaman.
-yazık edeceksin oğlum yeteneğine.
-şartlar böyle gerektiriyor, yapabileceğim çok da bir şey yok gördüğünüz gibi hocam, eyvallah.
ülkemizin mükemmel eğitim sistemine söve söve sahadan çıktım. ulan okul yüzünden çocukluk hayalimi terketmiştim. sahaya son kez baktım, biraz gözlerim doldu ama devam ettim ve soyunma odasında giyinip eve doğru yol aldım.
erken jübilemden sonra okul takımı kalmıştı(futsal'ı gibeyim afedersiniz, tak gibi spor). ondan da ocak ayında takım elenince ayrılacaktım. 3 ayda 1'er 1'er tüm sporları bırakmış oldum. elimde sadece arkadaşlarla beden eğitiminde oynadığımız futbol kaldı.
spor hayatımdan gündelik yaşamıma geçecek olursam, eliz'le sohbet ediyoruz ama bende hala bir ilerleme yok. aynı mallıklarıma devam ediyorum yani.
nuran'larla takıldığımız gruptan beren diye bir oğlan var. allah affetsin gördüğüm en tipsiz çocuklardan biri.(senin de ne zütün kalkıkmış gibko demeyin görseniz camiye koşup şükür namazı kılarsınız muallakler) bununla bir kaç defa sohbet ettik işte. mal bir çocuk biraz da. ya da ben ayar oldum, bilemedim.
2. geleneksel yılbaşı etkinliklerimiz çerçevesinde, sınıfta bir parti düzenlendi. o partiyle ilgili elimde çok güzel videolar var. öncelikle arkadaşlarıma konuyu açmasam da ima ettim eliz'den hoşlandığımı, o yüzden hemen hepsi biliyorlar. hatta bir video var, ben eliz'i çekiyorum, eliz beni çekiyor. arkadan serkan karşılıklı çekişiyorlar yeaa diyor. ben de liseliliğin hakkını vererek nerde o günleeer eheheheheh diyorum.
tabii ki serkan'ın çılgın dans videosu olsun, sözlü notu konusunda cimriliğiyle ünlü rahmetli kimyacımızın video'da görünmesi olsun... izlerken bir garip oluyorum her seferinde. ne anılar var lan. sanki üzerinden 1 ay geçmiş gibi gelse de tamı tdıbına 4 sene 2 ay geçmiş.
--spoiler--
Gezdin tozdun aman aman aman
Sazdın sözdün aman aman aman
Giderek üzdün bizi zaman
https://youtu.be/rkPwibJi68Y?t=1m13s
--spoiler--
hayatım güzel gibiydi. tek eksiğim vardı yani. onu da tamamladık mı geriye minik teferruatlar kalıyordu. tamamlayabileceğimden emin değilim o eksiği. yani tek yapmam gereken konuşmaktı belki, cesaret lazım bana, cesaret.
başlık yok! burası bom boş!