+27
4 Ağustos 2003
Dağlara doğru gidiyoruz ama adamların bombaladığı yerler peşmerge, kendi askerleri sayılır hiç umurlarında bile değil. Hani satrançta daha güçlü bir taşı yok etmek için piyonları sürersiniz, yok olmasından çekinmezsiniz ya, ha işte öyle.
Dağa çıktık bekledik bir süre, yine ölmemiştik. "Türkiyeye geçelim." dedi. "illa ki geçeriz buradan sonra." dedim. Uçaklar gitti. Adamlar askeri araçlarla bölgeye geldi. Her önüne geleni öldürüyorlar. Yerde yatanlara sıkıyorlar, sokakta koşuşturana sıkıyorlar.
"Bunlar bizi eline geçirirse parçalarımızı bulamazlar." dedim. "Çok başını ağrıttık bunların, bizden güç bulan sünniler de zorlamıştır bunları." dedi. Sniper ile bakmaya başladım yılanı gördüm. Çok az mermi kalmıştı ama ateş ettim bu adım attı arkasında ki adamın beynini dağıtmış oldum. "Hay anasını satayım." diye bağırdım. Bunlar döndüler mermiyi vermeye başladılar bize ama çok kalabalıklar öyle böyle değil.
"iyi yapmadık, gidecektik." dedi Emir. "Ulan korkuyorsan gibtir git ben intikam almadan hiçbir yere gitmiyorum." dedim. Bir şey söylemedi. Çıkardı silahı karşılık vermeye başladı. Ben yılanı görmeye çalışıyorum elimde Sniper. Görsem dağıtıcam beynini.