-
1.
+2Önce bu adam yazarsa biz neyiz diye sormak lazım
..istiklal marşını yazdığı gece, kalemi kağıdı olmayan, şiirinin ilk dörtlüklerini çakı bıçağıyla tahta duvara kazıyan şairin, sobasına atacak odunu sırtına giyeceği paltosu bile yoktu.
tuhaf karşılandı ama o bunlara aldırmadı.
Hala üşüyordu. Yine arkadaşından aldığı ödünç paltoyu giyiyordu. Bir gün Şefik Bey ona:
_ “Şu mükafatı reddetmeyip bir palto alsan olmaz mıydı?” diyecek oldu. Mehmet Âkif böyle konuştuğu için tam iki ay Şefik Bey’le hiç konuşmadı. Artık Ankara’nın çok soğuk günlerinde de ceketle dolaşıyordu.
Şimdi baktığımızda MAkif Ersoyun ülke gündemini, toplumsal sorunları ne kadar düşündüğünü, tarihi derinliğe sahip olmasını, milletine olan yoğun sevgi ve bağlılığını; bizler daha dün yapılmış ihaneti dahi unutabilen, kötülüğü irdelemek yerine örtbas etmeyi alışkanlık edinmiş gafil gaylesiz insanlar olarak anlayabilmemiz çok zor
Mehmet Akif şiiri yazmaya başladı.O edebiyatın usta şairlerinden biriydi ve milletin ızdırabını derinden dinleyen bir aydındı.
Mehmet Akif imanıyla yazdığı yaşadığı hayatla, Anadolu’nun asırlık ızdırabını nefsinde hisseden ruhuyla, zulme, küfre karşı zaman zaman zaptedemediği isyanıyla milli mücadelenin örnek şahsiyetiydi.
başlık yok! burası bom boş!