/i/Tespit

  1. 1.
    -1
    Caferilik, Hz. imam Cafer Sadık (a.s)'ın mezhebine mensup olmak demek olup, Hz. Resulullah (s.a.a)'dan sonra islam camiasının önderliğinin ilki Hz. Ali olan on iki imama ait olduğuna inanan Ehl-i Beyt mektebinin ortak ismidir.
    Türkiye'de sayıları 3-4 Milyon civarıdır. Coğunluğu Iğdır ve Kars kökenlidir.
    Bu mektebe aynı zamanda isnaaşeriyye, imamiyye ve Şiilik de denmektedir. Ancak bu mektep, Türkiye'mizde daha çok Şiilik isimiyle tanınırken; iran, Irak, Azerbaycan, Lübnan, Bahreyn, Suriye, Afganistan, Arabistan, Pakistan Bengladeş ve Hindistan gibi, aynı inancı paylaşan Ehl-i Beyt dostlarının yoğun olduğu ülkelerde Şiilik ve Caferilik isimleriyle meşhur olmuştur.
    Burada şunu da vurgulamalıyız ki, bu mektebe Caferi mezhebi denilirken, onun da islam camiası içerisinde ortaya çıkan Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli Zahiri, Sevri ve diğer islami mezhepler türünden bir mezhep olduğu anlaşılmamalıdır. Çünkü mezhep, belli bir ilmi kariyer ve şartlara haiz olarak içtihat derecesine ulaşan bir âlimin, islam dini üzerinde ortaya koyduğu yorum ve fetvalar mecmuasına denir. Oysa bu mektep, kendisini müntesip kıldığı imam-ı Cafer Sadık ve diğer imamları müçtehit olarak kabul etmiyor. Aksine; imamların Allah Teala'nın emri ve Hz. Resulullah'ın açıklaması ile tayin edilen birer ilahi hüccet olduklarına inanır. Dolayısıyla da imam Cafer Sadık da dâhil olmak üzere, on iki imamın din konusunda yaptıkları açıklamaların, onların kendi içtihatları sonucu vardıkları şahsi fetva ve yorumları değil de, bizzat Allah Teala'nın Resul-ü Ekrem'e indirdiği dini öğretinin özü olduğuna inanır.
    Aslında bu mektebe mezhep ismini veren de bu mektebin kendi mensupları değildir. islam camiasında her hangi bir müçtehidin fetvalarına uyan diğer islami fırkalar bu mektebe mezhep ismini yakıştırmışlardır. Onlar, kendi yollarına mezhep ismini verdikleri gibi, bu mektebin öğretilerinin daha çok Hz. imam Cafer Sadık (a.s)'dan geldiğini ve diğer imamların böyle bir şansı yakalayamadıklarını görünce, Hz. imam Cafer Sadık (a.s)'ın da kendilerinin müntesip olduğu müçtehitlerden biri gibi sıradan bir müçtehit olduğuna inandıklarından, kendi mezheplerine kıyasla bu mektebe de Caferi mezhebi ismini vermişlerdir. Oysa bu mektep, kendisini bir mezhep olarak nitelendirmemektedir.
    Bu mektep, Hz. imam Cafer Sadık da dâhil olmak üzere ne Hz. Resulullah'tan sonra islam camiasının önderleri olduğuna inandığı on iki imamın, diğer islam ulemasının yaptığı gibi, normal ilim tahsil sürecini geçiren müçtehitler olduğuna inanır, ne de on iki imamlardan gelen açıklamaların onların islam dini üzerinde yaptıkları içtihat sonucu vardıkları şahsı yorum ve fetvaları olduğunu kabul eder. Bu mektep, imamlardan gelen açıklamaların Hz. Resulullah'ın açıklamalarının aynısı olduğuna inanır. O halde bu mektep, imamların açıklamalarının islam dini üzerinde yapılan bir yorum değil, bizzat islam dininin kendi öğretileri olduğu görüşündedir.
    ···
   tümünü göster