-
1.
+2Mücahid bu ayetin tefsirinde demiştir ki: 'ölüm elçilerini gördüğünde, ölüm meleğinin yüzünden bir safha kendisine görünür. ölümün şiddetleri arka arkaya geldiğinde ölümün acılığını ve üzüntüsünü sorma... ' Hz. Peygamber (s.a) şöyle dua demiştir: Ey Allahım... muhafazid'e ölümün acılarını kolaylaştır. insanlar, ancak cehaletlerinden ötürü, ölümden sakınmıyor ve ölümü büyütmüyorlar... zira ölüm ancak peygamberlik ve velilik nuruyla idrak olunur. Bundan dolayı peygamberlerin ve evliyanın ölümden korkuları büyümüştür,. Hz. isa şöyle buyurmuştur: 'Ey havariler cemaati... Allah'tan benim için ölüm şiddetini kolaylaştırmasını dileyin... ölümden o derece korktum ki korkum ölüm üzerinde ölmekten beni durdurdu'Tümünü Göster
Rivayet ediliyor ki Israiloğulları'ndan birkaç kişi bir kabristanın yanından geçtiler. Birbirlerine dediler ki: 'Keşke şu kabristandan bir diriltip öbür alemin durumunu sormak için Allah'a yalvarsaydınız'. Bu temenni üzerine Allah'a yalvardılar. Onlar bu durumda iken alnında secde eseri olan bir kişi kabirden çıktı ve dedi ki: 'Ey cemaat... Benden ne istiyorsunuz?, Ben elli seneden beri ölümü tatmışım... hala kalbimde ölümün acısı sükun bulmamıştır..' Hz. Aişe (r.a) şöyle demiştir: 'Hz. Peygamberin ölümünün şiddetini gördükten sonra, ölümü kolay geçmiş hiçbir kimsenin haline gıpta etmemiştir. Ey Allahım... Ruhu damar, kemik ve parmaklar arasından çekip alıyorsun. Ey Allahım... Ölüme karşı bana yardım et ve ölümü bana kolaylaştır. Hasan, Hz. Peygamberin ölümün tasa ve elemi hakkında şöyle dediğini rivayet ediyor: Ölümün elemi, kılıçla vurulan üç yüz darbe kadardır. Hz. Peygamber'den ölüm ve şiddeti sorulduğunda, cevap olarak şöyle demiştir: Ölümün en kolayı, yün içerisinde bulunan üç köşeli demir diken gibidir. Acaba diken, koparıp çıkaracağı yün olmaksızın yünden çıkar mı?
Hz. Peygamber bir hastayı ziyaret ettikten sonra şöyle dedi: onun ne ile karşılaştığını biliyorum. Ölümün şiddetinden dolayı onun acımayan hiçbir damarı yoktur. Hz. Ali savaşa teşvik ederek şöyle dedi: 'Eğer öldürülmezseniz, öleceksiniz. Nefsimi kudret elinde tutan Allah'a yemin ederim, Benim için bin kılıç darbesi yemek, yatakta ölmekten daha kolaydır. Evzai şöyle demiştir: 'Kulağımıza geldiğine göre ölen kişi dirilinceye kadar ölümün elemini hisseder'. Şeddad Evs (r.a) şöyle demiştir: 'Ölüm, mü'min için en korkunç tehlikedir. Ölüm bıçkılarla biçilmekten, makaslarla kesilmekten, kazanlarda kaynamaktan daha şiddetlidir. Eğer bir ölü kabrinden gönderilip dünya ehline ölümün acısını haber verse, onlar artık maldan fayda görmez ve uykudan zevk almazlardı'.
Zeyd Eslem, babasının şöyle dediğini rivayet eder: 'Mü'minin üzerinde derecelerinden birşey kalıp da mü'min ameliyle oraya ulaşmazsa, ölüm onun üzerinde şiddetlenir ki ölümün şiddet ve üzüntüsüyle cennetteki derecesine varsın. Kafir bir kimse iyiliğinin karşılığını göremeyeceği için ölüm onun için kolaylaştınlır ki dünyada iyiliğinin karşılığını alsın cehenneme gitsin'. Seleften bir zat hastalara 'Siz ölümü nasıl görüyorsunuz?' diye devamlı sorardı. Bir zaman sonra kendisi hasta olunca bu sefer kendisine 'Sen ölümü nasıl görüyorsun?' diye sordular. Cevap olarak dedi ki: "Sanki gökler yeryüzüne kapandı. Sanki nefesim iğnenin deliğinden çıkıyor'
başlık yok! burası bom boş!