+3
Size kaderden bahsetmiştim. iyi ve kötü kader hakkında konuşmuştuk. Belki de çoğunuz, anlattıklarım doğrultusunda, kötü kaderin şimdiden geldiğini sanıyordur. Ama yanılıyorsunuz. Bu hikayede inişli çıkışlı bir grafik ortaya koyacağız. Benden nefret de edebilirsiniz.
Eve gittiğimde saat 8'i gösteriyordu. Hemen girip duş aldım ve bugün Ayşe ile olanları düşündüm. Kim bana bunu yapabilirdi? Kimin nefretini bu kadar kazanmıştım?
Bunu araştırmam gerekiyordu. Bunun sebebi okuldan da olabilirdi, arkadaşlarımdan da olabilirdi, mahalleden bile olabilirdi. Ama ben nereden başlayacağımı bilmiyordum.
O akşam Ayşe hiçbir şey yazmadı. Sanırım benden bekliyordu ama ben de mesaj atmayacaktım. Onun özür dilemesi gerekiyordu çünkü. Sebepsiz yere adamın kalbini kır, sonra da özür bekle. Hadi kızım yol al şuradan. Öyle kolay değil o işler.
Sonraki gün Ayşe ile, ne kadar istemesem de, göz göze gelecektim. Gözlerimin her şeyi anlatmasını bekleyecektim. Onun da anlamasını.
Okula geldiğimde Ayşe'nin Semih ile konuştuğunu gördüm. Sınıfa girdiğimde Ayşe yüzüme bile bakmadı. Semih sadece göz gezdirmekle yetindi. Sonra konuşmaya devam etti. Ben de daha ilk günden bu anı yakalayınca aklımda fırtınalar esmeye başladı. Ya Semih Ayşe'ye söylediyse yalanları? Ama beni tehdit de etmedi.
Ben bunlarla uğraşırken, Ayşe'nin gülme sesiyle kendime geldim. O çocuk, Ayşe'yi güldürmüştü. Artık bir şeyden kesin emindim:
Ayşe'den Semih de hoşlanıyordu. Bu yüzden Ayşe'ye bu yalanları söyledi. Nereden biliyorsun derseniz Semih de basketbol takımındaydı. Ve aynı sınıfta olduğumuz için ne yaptığımı her şekilde görüyordu.
Ve ben bunun intikdıbını alacaktım. O zaman keşke diyecekti.
Ama ben affetmeyecektim...