/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +1
    Hastaneden çıkalı iki ayı geçmişti, tamamen iyileşmiştim artık. Gözüm gelen mesajlardaydı, operasyon emrini bekliyordum özlemle...

    Eşimi kaybedeli dört ay olacaktı 2 gün sonra ;

    özleyecek başka neyim kalmıştı ki...

    Ertesi gün bir mesaj geldi, üzerinde hoş geldin yazıyordu. Baş tarafını şöyle bir okuduktan sonra attım masanın üzerine çıktım dışarı. Vadiyi gören mevziye gittim, askerlerle başladık sohbete, Kubilay'da geldi. Birden aklıma mesajda gözüme çarpan bir cümle geldi " 2 gün sonra "... Fırladım yerimden ve çadırıma doğru koşmaya başladım, tabii Kubilay'da peşimden. Tahmin ettiğim gibi operasyon emriydi ve hoş geldin hem kelime anldıbını taşıyordu hem de operasyonun adını; başladım gülmeye. Kubi'ye durumu anlattıktan sonra beraber güler olmuştuk ki aniden sustum. Kubi önce yüzüme baktı, sonra ;

    - " Hocam, vardır her işte bir hayır, yengemin gidişinin 4. ayının ilk gününde çıkacağız, vardır bi hayır işte " ...

    dedi.

    Hiç mi bir şeyi unutmazsın diye geçirdim içimden, olduğum yere yığıldım adeta, yine o nöbetlerden biri daha geliyordu, hayır dedim kendi kendime sırası değil şimdi, ama kımıldayamıyordum, kalkacak oldum olmadı, seslenecek oldum ; çıkmadı yine sesim...

    Yine o eli gördüm, tuttu elimden ve kaldırdı beni bir kez daha...

    ( Not : Çoğunuza bunlar hayali gelebilir ama eşimi kaybettikten sonra hallisünasyonlar başlamıştı ve askerden sonra da 3 yıl ilaç tedavisi gördüm ).

    Beş saat içinde hazırlıkları tamamlamıştık, yavaşlamışssınız kızlar dedim.

    - " Hocam, Allasen yapma, kullanma şu tabiri bize, bak gücüme gidiyor " ...

    Kubilay'dan başkası değildi bu. Her ne kadar hepsini çok sevdiğimi bilseler dahi, hiç birisi Kubilay gibi değildi, sadece o lafını sakınmazdı benden, ağzına geleni söylerdi...

    Karakolda yine küçük bir kuvvet bırakacak, biz dönene kadar ise yine Jandarma Komandolardan takviye birlikler gelecekti karakola. Gece yola çıkıyorduk...

    Yaklaşık 7 saat geçmişti yola çıkalı ki karakoldan şifreli çevrim aldım ; yazılı mesajdı bu ve ilk kez oluyordu. Yeni kullanmaya başladığımız GPS cihazlarına yazılı emsajlar gönderilebiliyordu. Mesajda sadece şu vardı ;

    " Baskın yedik " ...

    Elim ayağım titremeye başlamıştı, nasıl olurdu bu, bizim karakol baskın yapılamayacak bir bölgede ve oldukça korunkalı mevzilerden oluşuyordu. Jandarmalar neredeydi, yeni kuvvetlerin geldiği bir karakola hangi sa lak baskın yapmaya cesaret ederdi. Hemen telsizi aldım elime ;

    - " Acele rapor verin, Jandarmalar nerede, baskın yapanlar kaç kişi, zaiyat var mı? "

    Cevap yarım saat sonra gelebildi ; ama o yarım saatte ömrümden yıllar gitti ve sakallarım işte o an beyazladı...

    - " Jandarmaların aracı mayına çarpmış, kurtulan yok, yalnızız, karşı taraf 40 kişi kadar, elimizde ne varsa boşaltıyoruz, cephanemiz bol, yaklaşamazlar, 4 yaralımız var, keskin nişancıları canımızı okuyor "...

    Bir bu ekgibti, sayısını bilmediğim şehit Handarmalara mı yanayım, askerlerime mi üzüleyim, yoksa o an içinde bulunduğum çaresizlikten nasıl kurtulacağımı mı düşüneyim...

    Hemen Tugay ile irtibata geçtim ve karakola acil destek gerektiğini, benim de geri dönmek için yola çıkmak üzere olduğumu söyledim. Anında cevap geldi ;

    - " Hava şartları olumsuz, hava desteği imkânsız, kara yolu ile destek kuvvetler yola çıkmak üzere , siz görevinize devam edin, geri dönmeyeceksiniz, " ...

    Şaka yapıyor olmalıydılar, kara yolu ile destek saatler sonra ulaşırdı karakola, cephaneleri yeterliydi, ancak karakola sızarlarsa bu hepsinin sonu olurdu ki buna dayanamazdım. Bir kez daha çevrime geçtim ;
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster