/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 76.
    +3
    Yaz aylarının verdiği rahatlıktan (!) faydalanan soysuz takımı karakol saldırılarına başlamıştı artık. Her gün çeşitli karakolların basıldığına dair bilgiler geliyor, kimi zaman da basılan karakolalrdaki çatışmalara telsiz çevrimlerinden şahit oluyorduk içimiz acıyarak , yüreklerimiz dağlanıyor ; çoğu zaman da yardım isteyen feryatlar nedeni ile kapatıyorduk tüm telsizleri ; dayanması çok zordu...

    irili ufaklı operasyonlara hız kesmeden katılmaya devam ediyorduk. By operasyonlar sırasında dikaktimi çeken bir şey oldu. Tek teknolojimiz gece görüş ve termallerlerimizdi. Bize farklı şeyler gerekiyordu, ama ne ?

    Özel Harekattaki komutanlarımdan biri ile irtibata geçip durumu anlattım. Önce geçiştirdi, ancak her fırsatta çevrimlerine girip aynı şeyleri anlatınca 2 gün sonra söylediği gün ve saatte helikopter karakola geleceğini söyledi.

    iki gün bitmek bilmedi benim için. Çünkü gelecek olan Binbaşım özel harekatta oldukça tecrübeli bir subaydı ve onun engin bilgi ve tecrübelerine ihtiyacım vardı.

    Helikopterden inişini ve yürüyüşünü imrenerek izliyorduk, üzerinde neredeyse 3 askerlik silah ve cephane vardı ve biz operasyonlarda taşıdığımız 30-40 kiloluk sırt çantalarından bile hayıflanırdık çoğu zaman.

    En çok üzerinde durduğumuz nokta, keskin nişancılarımızın dürbüğnleri ve telsizler olmuştu. Telsizlerimiz tam anlamı ile bir felaketti, çoğu zaman operasyonlarda çıkardıkları cazırtılar yüzünden kapatmak zorunda kalıyorduk ve ateş ortasında bizi çok zor duruma sokuyordu bu durum.

    Dijital mesafe göstergeli kenskin nişancı dürbünlerinden 2 adet temin edeceğini söyledi. O halde 14 tane daha keskin nişancı silahı gerektiğini söylediğimde bana öyle bir bakışı vardı ki yerin dibine girip çıktım ve askerlerimin önünde dayak yiyeceğimi düşündüm birden. O kadar keskinnişancı silahını ne yapacağımı sordu. Ben de amacımın uzak mesafeden küçük grupları tek seferde etkisiz hale getirecek bir tim kuracağımı ve artık şehit vermek istemediğimizi söyledim. Bir kez daha baktı yüzüme ve ;

    - " Giderek tecrübe kazandığını biliyorum ve seni özel harekata isteyenlerden biri de benim üstelik, ama kalem tutmaya benzemez bu iş, bu kadar kısa sürede ve bu şartlarda o timi hazırlaman imkansız "

    dedi.

    Tam konuşma bitiyor demiştim ki ; minik kulaklıkları olan yeni nesil telsizlerden gerektiği kadar sağlayacağını söyledi. Bir taraftan sevinmiştim, ama diğer yandan da yeni nesil telsizleri düşünüyordum, ne demekti ki bu ? Biz askerdeyken dünya bu kadar mı değişmişti... ? Neyse, ben telsizlerimi alayım da , isterse uzaylılar getirsin, umurumda değildi.

    Tam 3 gün sonra bir şifreli mesaj geldi. Mesajı okumak 1 saatimi aldı ve gözlerime inanamadım birriğinde. O gece bir helikopterin istemiş olduğum tüm malzemeleri getireceği ve bunun değerini bilmem gerektiği yazıyordu. Sonundaki noru ise çözemedim ; helikopter pilotu tarafından sözlü olarak iletilecekyi mesaj o gece ;

    - " Askerliğin bitiminde özel harekata bekliyoruz , itiraz istemiyorum " ...

    Kaybedecek neyim vardı ki, zaten bu dağlarda işim bitmemişti, bitmezdi de. Sözlü olarak bu teklifi kabul ettiğimi söyledim pilota.

    Gelen sandıkları özenle yerleştirdi herkes, sıra açılmalarına gelmişti.

    Aman Allahım ; istemiş olduğum dijital mesafe göstergeli keskin nişansı silahları ; gıcır gıcır , tam 14 adet . Herkes sevgilisine sarılıyordu sanki, özenle, incitmeden , konuşanlar bile vardı aralarında ;

    - Kuzum benimmmm,

    - Ceylan gibi mübarek,

    - Lan bunun yağları bile üzerinde, çalıntı mı lan bunlar ( gülüşmeler... )

    - Aha, dürbüne bak, kaçıl lan önümden koca kafalı (gülüşmeler kesilmiyor... )

    - Bunu alanın kafasını kırarım, ilkokul numaram seri numarası...

    - Hadi ordan, senin okuman yazman yok ki lan ( KAhkahalar vardı artık... )

    - Isırmasana lan telsizin kulaklığını, töbe töbe...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster