/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 126.
    +2
    Yaaaaaaaat ... !

    Hemen hemen aynı anda patladı roketler, önümüzdeki küçük tepecek artık yoktu, tamamen ortadaydık, herkes sağa sola kaçışıp mevzi arıyordu kendine. Roketlerin ardından gelen ilk ateş en ağırı olmuştu. O an iki askerimizin vurulup aşağıya düştüklerini gördüğümde insanlığımdan bir kaç parça daha yok olup gitti bize bunları yaşatanlar için...

    Celil boynunu tutuyordu, seken mermilerden biri sağ köprücük kemiğine girip orada kalmıştı. Hemen yanına gittim ;

    - " En fazla iki saat dayanırsın ve ben artık ne askr ne de dost kaybetmek istemiyorum, sakın ayağa kalkmaya çalışma, kay kaybın artmasın, bekle beni , döneceğim... "

    dedikten sonra yanından ayrıldım ve Sinan'ın yanına sürünerek gidip ;

    - " itiraz etme, sen ve 6 kişi burada kalacaksınız, işaret verdiğimde var gücünüzle sadece şu ( göstererek ) kısma ateşe başlayacaksınız. "...

    - " Abi ne işareti, onu söylemedin... " ...

    sözü yarım kalmıştı Sinan'ın orada toplam 7 kişiyi bırakarak çoktan ayrılmıştık oradan. Giderken ;

    - " Duyduğunda anlarsın aslanım, Allah'a emanet olun "...

    ...

    Hepsi itiraz etti, ancak fayda etmeyeceğini gördüklerinde beni dinleyip gösterdiğim yerlere mevzilendiler ayrı ayrı. Sadece 5 dk zamanım vardı, son gücümü de kullanarak desteğe geldiğimiz birliğe ve bizimkilere yoğun ateş açan bölgenin etrafında var gücümle koşmaya başladım. Son noktaya da geldikten sonra kendimi bulduğum bir çukura attım.

    Kıyamet kopmuştu sanki, koşarken bıraktığım a4 ve c4 ler arka arkaya haykırışları da içine alıp bir öoğunu cehenneme göndererek patladılar. Birden ateş kesildi bütün yönlerden , Sinan hariç... Aslanım benim, yine tereddüt etmeden ve düşünmeden aldığı emri yerine getirmiş ve yanındakilerle birlikte tüm gücüyle ateşe başlamıştı. Desteğe geldiğimiz birliğin de bir kaç dakika içinde onlara katılması ile bize gelen ateş tamamen durmuştu, işlerinin bitmesine çok az kalmıştı.

    Yaklaşık 10 dk içinde olup bitmişti her şey, karanlığın içinden karaltılar üzerimize doğru gelmeye başladığında gözlerimi kısıp baktım ve nihayet desteğe geldiklerimizin kimler olduğunu işte o an görebildik.

    Armalarından ... Komando birliği olduğunu anladım, komutanları olan genç Tğm. yanıma gelip selâm vermeden boynuma sarıldı ağlayarak, dur mur, noluyor demedim, diyemezdim, onu çok iyi anlıyordum, ilk yıllarımı hatırlamıştım o halini görünce... ;

    Kaybolmuşlar ve buraya kadar gelmişlerdi. Kaybolan çok olur birleşik operasyonalrda, şaşılası bir durum değil bu. Kaybolduğunu farkettikten sonra yapılacak tek şey oturup beklemektir...

    Koşarak Celil'in yanına çıktım, çok kan kaybetmişti, sağ tarafı kısmi felçti, gözümdeki yaşları içime akıttım görmemei için; bir dostum daha şehit olmak üzereydi... Hemen telsizi alarak bağrış çağrış içinde koordinat verdim ve acilen gere görüş kabiliyetli helikopterler istedim. Gelen cevap beni çok şaşırtmıştı ;

    - " Komutanım son aramanın üzerinden 1 dk bile geçmedi daha, 9 dk lık yolumuz kaldı, hepinizi alacağız oradan, geliyoruz " ...

    Başımı kaldırdığımda Sinan karnını tutmuş gülmemek için zor tutuyordu kendisini. Sinan haber vermişti onlara, dk başı da tekrar çevrime girip acele etmelerini söylemişti ; tabii benim kodum ile...

    ...

    Tarifeli uça alana inmişti. insanlar heyecanla iniyordu uçaktan, elbet hepsinin işi vardı da bizim de vardı ama, söylene söylene kalktım, itiş kakış kapıya yürüdük, merdivenden indiğimde baktım Sinan yok, hemen geri çıktım uçağa baktım koridorun sonunda hararetli hararetli hostes ile bir şeyler konuşuyor, tam neler oluyor demeden Sinan hostesi öptü ve eline bir şey tutuşturarak yanıma geldi, çıktık uçaktan...

    - " Sinan neler oluyor böy... " ...

    cümlemi bitrmemiştim ki lâfa girdi ;

    - " Abi şahidimiz sen olacaksın ona göre, aşık oldum "...

    Sinan hostese evlenme teklif etmiş, kızın bir şey söylemesine fırsat vermeden ayrılmış yanından. Sinan her izine gittiğinde hostesi arayıp buldu, daha doğrusu önceden edindiği bilgilere istinaden hostesin Ankara'da bulunduğu zamanlarda kullandı izinlerini. Her seferinde de olumsuz cevap aldı, ta ki beni arayıp ; " abi bir gün daha kal merkezde yarın geliyoruz, evleniyoruz " diyene kadar. Ve evlendiler , 4 mutlu yılalrı oldu, ama sadece 4 yıl... Yine birlikte girdiğimiz operasyonların birinde şehit oldu Sinan , eşi bir daha evlenmedi, birikimiyle Ankara'da bir sağlık merkezi açtı ve güneydoğudan gelen askerlerin rehabilitasyonuna adadı kendini.

    Ruhun şad, mekânın cennet olsun Sinan...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster