+33
Masanın üstünden hançerimi de alıp girdikleri kapıyı yavaşça açtım ve neye uğradığımı şaşırdım. Burası TB üssüydü!. Afallamanın vakti değildi ama öyle yada böyle ihanete uğramıştık. Hemen duvardaki kapıya gittim fakat el izimi tanımıyordu o sırada koridorun sonunda 2 asker belirdi hemen silahıma davrandım 2 el ateş edip ikisini de indirdikten sonra çıktığım odaya döndüm ve Gamzenin elini kestim. Duvardaki kapıya döndüm el taraması onaylanmıştı. Kendimi hemen içeri attım ve odama doğru koştum..(Acaba halen benim odam mıydı?) Önceden her hangi bir tehlikede kaçış için hazırladığım paraşüt kitine almak için dolabımı açtım. Yerinde yoktu. Diğer bir b planım olan penceremden 2 alt kattaki koridora çıkan halatıma uzandım oda yoktu. Birden koridordan sesler geldiğini duydum. Başka bir planım yoktu. Sıkışıp kalmıştım. Ancak yakalanmayacak, öleceksemde kendi elimle ölecektim..
Pencereyi açtım ayağımın birini dışarı sarkıttım ve öylece beklemeye başladım. Artık görevlerim, görev arkadaşlarım hepsi gözümün önünden geçip gidiyor bu ihaneti hak edecek ne yaptık diye düşünüyordum. Kapının arkasına bir kaç eşya çekmiştim. Ancak fazla dayanmayacaktı. Kapının çatırdamaları arttı. Gözlerimi kapatıp atlamaya hazırlandım. Kapının kırılış sesini duyduğumda diğer ayağımı çıkarmak üzere kaldırdım.
DUR ANIL diye bir ses geldi. Anıl mı? Bu adamı bilen tek kişi kalmıştı. Gözlerimi açtığımda bahadır komutan ve bi kaç adamı kapının önünde duruyordu. Kurtuldun evlat, başardık dedi. Hemen koşup sarıldım. Üs boşaltılmıştı. çatıda bizi bekleyen helikoptere binip Üsten çıktık.