Çayımi alıp balkona geçtim. Ufku izliyorum düşünceli düşünceli. Sonra kızlarda geldi. Bisküviyle beraber çay içtik oturturduk. Saat 7'ye geliyo. Kızlar gitti, Aygülle ben kaldım tek. Dirseklerini trabzanlara koydu. Beli iyice kıvrıldı. Epey bi yakınımda duruyodu. Bende dirseğimi dayayınca omuzlarımız değer olmuştu. Ben sigara yaktım, o hafif bir tebessümle rüzgar saçlarını dağıtırken ufka bakıyordu. O zamanı bilirsiniz böyle gündüz mü gece mi belli olmaz.
Kolumu omzuna koyup biraz yüklendim. "Kolun çok ağır" diyerek elimi tutup indirdi ve naşkon demirlerinin üstüne koydu ama elini çekmedi.
"Yarın ne yapıyoruz"dedim.
"Oraya gidelim yine. Eğlenceli oluyor." dedi.

Neyse işte kızlar bizi film izlemeye çağırdılar. En ortada bem varım. Gerektiğinde kola koyuyor filmi filan durduruyorum. Bitane aşk filmi koymuşlar UNUTULMAZ AŞK diye sakın izlemeyin beyler ben uyumamak için zor tuttum kendimi.
Sonra bi baktım kızlar hep ıyumuş. Bir omzuma Aygül diğerine Serpil ve onunkine de Ayşegül. sigaraya uzanıcam sadece dirsekten itibaren kullanıyorum kolu uyanmasınlar diye uzanamıyorum. Zorladım olmuyo. Sonra Kader bir hışımla sigarayı verdi. Ben onu uyuyor sanmıştım halbuki.
"Sakın uyandırma onları"
Kızların bu birbirini düşünme ve saygı gösterme olayı çok güzel. Birbirleri için ağlayabiliyorlar. Biz erkeklerde omuzda uyuma gibi bir şey kabul dahi edilemez. giberek uyandırılır.

Bunlar sabahın köründe (4 te amk) uyandılar. Benim boynum tutulmuştu. Bide Esneyerek "Ohh çok rahattı" diyolar. Öldüm lan burada öldüm.
Aygül uyandıktan sonra bir daha uyuyamamıştı. Odama gelip yatağımın kenarına oturdu.
Dedim "Noluyo amk"
"Şşş sessiz ol. Hadi kalk bem kahve yapayım. Sende hazırlan ormana gidelim.
"Bu saatte?"
"Ne var? Güneşimiz doğmuş, yol aydınlık... "
"Tamam kahve yap sen. Bende aşağıdan bişeyler hazırlayayım. Sonra gideriz."