Bütün planımı en ince ayrıntısına kadar yapmış ve hataya yer bırakmamıştım. ihanetin acı ve intikam ateşiyle bu görevi bitirmeden dönmeyecektim. Ertesi gün kıyafetimi giyip bütün ekipmanımı topladım ve TB üssüne doğru yola koyuldum. Bilgilerimde hain bir TB ölüsü deşifre olmuştu. Onunla iş birliği yapacaktım. Başka türlü TB'ye görünmeden giremezdim. Fazlada seçeneği yoktu zaten ya benimle ittifak olacak yada öldürecektim..

Hain TB bir lokantada garsondu. Lokantaya gittim. Bir çin lokantasıydı cama yakın bir yere oturdum. Herhangi bir aksilikte ordan canlı çıkmam gerekiyordu çünkü. Ordan çıkmasını ve konusmayı bekleyemezdim vaktim o kadar bol değildi. Sipariş için yanıma geldi ve gülümseyerek Ne arzu ederdiniz? diye sordu. Arkadaşım gelecek beraber söyleriz diyerek geçiştirdim. Kalktım ve kadınlar tuvaletine yöneldim kimse bakmazken içeri girip kabinlerden birindeki klozetin sifonunu çektim ve kırdım. Çıkıp tekrar masama oturup beklemeye başladım. Sonunda bi kadın tuvalete gidiyordu. Kravatımdaki hançere elimi attım ve çıkmasını bekledim. 2 dakika sonra kadın çıktı ve bizim garsonun kulağına fısıldadı.

Garson özür diler bir ifadeyle hemen tuvalete yöneldi bende arkasından kalkıp tuvalete doğru ilerledim.