Soğuk bir kış gecesi 16 yaşındaki çocuk, ailesi akşam yemeğine gittiği için yalnızdı. Hava çok sıcaktı ve evden çıkmamaya karar verdi. Biraz ders çalıştıktan sonra evin kendisine kalmasından yararlanıp rahatlamaya karar verdi. Mısır patlattı. Yumuşak bir battaniye alıp en sevdiği filmi izlemek için koltuğa geçti. Oturma odasında televizyon arka bahçeye açılan cam kapının birkaç adım önünde duruyordu. Gece yarısı olduğunda çocuğun ailesi hala eve gelmemişti ve çocuk kendini rahatsız hissetmeye başlamıştı. Fakat evde tek başına kalamazmış gibi görünmemek için ailesini aramadı. Aniden gözü televizyonun arkasındaki ışığı yakaladı ve o anda cam kapının arkasında bir adam gördü. Elinde büyük bir bıçak vardı ve ona korkunç şekilde sırıtıyordu. Çocuk korkudan çıldırarak battaniyeyi üstüne çekti ve koltukta duran telefonu eline aldı. Çocuk polisi aradı. Şans odur ki evinden birkaç sokak ilerde devriye gezen bir polis arabası vardı. 2-3 dk sonra çocuk oturma odasında duran iki polise gördüğü adamı tarif ediyordu. iki polis camı çekti ve etrafa çıkmak için bahçeye çıktı. Birkaç dakika sonra tekrar odaya girdi ve çocuğa arka bahçede kimsenin olmadığını çünkü burada hiç bir ayak izinin olmadığını söyledi. Sonra televizyona dönerek izlediği korku filmini gördü. izlediği filmin de onu etkilemiş olabileceğini söyledi ve gülümsedi. Çocukta tereddütlü bir şekilde gülümsedi. Polisler ayrılmak üzereyken erkek olan polis koltuğun arkasına baktı ve şaşkınlıktan olduğu yerde kaldı. Koltuğun arkasında ıslak ayak izleri ve kanlı bir bıçak vardı. Çocuk adamı dışarıda görmemişti; adam onun arkasındayken camdaki yansımasını görmüştü...