Ilk kizlarina seferin esinin (adini unuttum) ve eger o cocuk yasarsa ve sonrasinda ogullari olursa seferin kendi adini koymalari gerekirmis.

Daha sonra ogrendim ki mevzu suymus gardas: -hatirlarsan remzi hoca sana iki isminin ikisini de kullanma kimseye soyleme vs demisti ya- buyu yapilirken kisinin tam ismi gereklidir, ama cocugun ismi ile babanin ismi ayni olursa buyu babaya veya cocuga tesir edebilir. Kisaca adam ve kadin cocuk sahibi olabilmek icin kendi hayatlarini ortaya koymuslar (bi nevi ikilem olusturmuslar diye araya girdim) oyle de denebilir. Sonuc olarak cozum ise yaramis baba seferin dort cocugu var.. (holivud filminde boyle kurgu yoktur diye dusundum)

Neyse gardas biz sonraki aksamlarsa yine disarilari cikiyorduk falan arada sadece abim gidiyordu ve farkettik ki bu teraneler sadece ben varken oluyormus, bunu farkeden de cocuklar. Ve kendilerince durumdan iskillenip koyun yaslilarindan birine -abudu'ya- gitmisler. Abudu denen dede gercekten yasli basli saci sakali agarmis; elezher medresesinde -misir- ilim tahsil etmis bi dede: adam o kadar bilge bi adam ki birak koyu sehir disindan adamlar gelip buna akil danisirmis. Neyse durumu anlatmislar adam dinlemis ve demis ki -gencler vu is beni asar- (adamin adini unuttum muhittin olsun) muhittine gidin o size yardim eder.

Bu muhittin de koylulerin tabiri ile derin bir alimmis. Adamin muska ile cozemedigi sey yokmus, bas ağrısı; dis agrisi; agiz baglama (kaybolan hayvanlari kurtlar yemesin diye yapilan birsey) aklima gelmeyen bir suru sey -cilt hastaliklari vs- muhittin amca durumu dinleyip cocuklara beni alip gelmelerini soylemis.

Cocuklar bana bu olaylari yolda anlattilar (hatirladim bu arad adamin adi azmuddin) azmuddin amcaya gidiyoruz dediler. Ben isin kakara kikirisindeyim tabi. Cinler musallat olacak bni mi bulacaklar anasini satayim diyorum. Adamin evine girdim. Bildiginiz koy evinden farkli olarak giristeki holde duvara gomulu bir suru raf ve raflarda agzina kadar kitap vardi.