-
1976.
+60 -3Fuat Erdağ anlatmaya devam ediyor...
Nihayetinde sabah olmuştu... Artık her şey bu akşam yapılacak ritüelde belli olacaktı. Füsun sabah hepimizden önce kalkmıştı. Evin bahçesindeki salıncakta sallanıyordu.
Ben de üstümü başımı giyip aşağıya indim... Hoca kütüphanenin önünde kitaplarımı inceliyordu...
Beni merdivenden inerken gördü...
"Günaydın evlat" dedi...
"Günaydın hocam" dedim...
"Allah'ın da izniyle bu akşam sıkıntılarınız maziye karışıyor" dedi...
"inşallah , sizin de çabalarınızla öyle olacak" dedim...
"O halde işe koyulma zamanıdır... Ormana çıkıyoruz.Bu kağıtta adı yazan otları alıp eve gelicez... Akşam ritüel başlayıncaya kadar namaz kıl , kimden ne kadar helallik alırsan kardır." dedi.
Büyük gündü... Hayatımızın geri kalanı o gün şekillenecekti...
Üçümüz evin her yerini kitledik , hoca mühürlü dualar okudu ve ormana doğru bahsedilen otları toplamaya yola çıktık...
Aradan zaman geçtikten sonra eve geri dönmüştük... Defne yaprakları ve incir ağacı kökü ile girdik...
Hoca kilerde uğraşıyordu... Ben namaz kılıyordum... Füsun kutsal kitabı okuyordu.
içeriden hoca seslendi.
"Vakit gelmiştir... "
Kilere doğru yürümeye başladık... Füsun bana , ben ona bakıyorduk.
Birbirimize sarıldık...
Allah'tan başka kimsemiz yoktu...
başlık yok! burası bom boş!