-
301.
+15
Sessiz ve karanlık gece saat:05.00
Dar bir sokakta etrafa baka baka gidiyoruz;gece görüş sayesinde
karanlık bizi ürkütmüyor fakat çıkarınca sonsuz bir karanlık ve tek bir ses yok.
bir of çeksem bütün Halep duyar adeta!
Koşarken elime telsizi alıp;
"Cumhuriyet 1923 konuşuyor;toplanma noktamız 1881 Selanik bölgesi"
"Anlaşıldı"
"Anlaşıldı
"Anlaşıldı"
Her biri bunu söylerken arkada ki silah sesleri çok rahat bir şekilde belli oluyordu.
Halep'in sessizliğini bozan derinlerden gelen silah sesleri bozuyor ve daha da kötüsü
kullandığımız silahlar ak-12 ve militanların kullandığı silahlar da ak-47 sesi pek fazla ayırt edemiyoruz.
Sokak git gide daralıyor adete duvarlar bizi sıkıştırıyor.
Sessizlik hat safhada;tek korkumuz pusuya düşmek.
Elim ile askerlere "bastığım yerlere basın"diye ikaz ediyorum
ne kadar başarılı olurlar orası ayrı;fakat bastığım yer bana zarar vermemişse
diğer personele de zarar vermez...
bommm büyük bir gürültüyle ve aydınlıkla neye uğradığımı(zı) şaşırdım ve
kendimi hemen yere attım;ardından acı bir çığlık adeta Halep sessizliğini yarıyor.
"Bacağım!... "
Biz ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz belli ki bizden birisi bir tuzağa bastı ve
tuzak kendini imha edince yaralandı fakat kim? durumu nasıl?
Hemen arkaya baktım;Hasan Uzman yerde yatıyor gece görüşle bakınca kan olduğunu
anladığım ve yağmur gibi akan bacağını görüyorum.
Bacağı kopmuş!
"Sıhhiye buraya gel çabuk"diye bağırıyor Aydın astsubay;benim kulağım çınlıyor
sanki her şeyi iki tane görüyorum gibiyim.
Kolumda ise hafif bir acı ya da sızlama var.
Kendime gelemiyorum;yaşadıklarım, korku,heyecan karışmış bir şekilde
kusuyorum sadece ben değil çoğu kişi sersemlemiş.
Yan tarafta ki evi alev almış yanıyor!
Yanıma birisi yaklaşıyor;belinde ki matarayı çıkarıp başımdan aşağı döküyor
başlık yok! burası bom boş!