Ne yalan söyleyeyim beyler, sevemedim hiç Türkiye'dekileri. Ayıkken özellikle hiç çekilmiyor oralar. Anlamsız pahalılıkta olan içkilerden mi bahsedeyim öyle bi ortamda dayılık taslayan barzolardan mı, yoksa züppe çoğunluktan mı?

Temsili isim vesaire yok, anlatmam gerek beyler meseleyi, dinleyen çıkarsa ne ala. ciksinci nesil gibisken tavuk diye bi hesbaım vardı amsever denen eleman yüzünden silik yemiştim, belki hatırlarsınız ismimi sol taraftan. Bi kısım yazıp sonra sittir olup giden tiplerden olmadım hiç.

Sene 2014, aylardan Ağustos. Adana'dayım tabi hava ölüm ama insanlar alışmaya başlamış, sokaklar doluyor az çok gene. Çok sevdiğim bi mahlukat var ismi Ata, hadi gel hacı klübe gidelim bi giriş yapalım, bi iki aya konferanslar başlıyor zaten açılış burda yaparız. (Konferanstan kastımız Model United Nations konferansları, Adana, izmir, istanbul, Ankara gibi şehirlerde değişik varyasyonları var, hep partisi olur, onu kastetmişti, şiddetle tavsiye ederim isteyenlere de açıklayabilirim). Dedim tamam dıbına koyim, cebimde de biriktirdiğim 200'e yakın nakit var, gidelim.
Mekanın ismini vermiyorum, ancak Adanalı olan panpalarımız tahmin yürütebilir ve ben de onaylayabilirim. Neyse girdik işte saat 21 gibi içeri, fiyatları bildiğimiz için önceden de gömmüşüz iki bira bikaç shot. Herkes arkadaşlarıyla toplanmış kız başına 2 veya 3 erkek düşen gruplar halinde küçük ve dar bi masaya yığışmış durumda.