"bank asya'da hesabı olduğu için açığa alınan öğretmen" olarak açmayı düşünüyordum fakat elli karakter sınırına takıldım.
liseden öğretmenimiz olan uygar özdemir, ki kendisi zihniyet olarak tamamen cemaatin, yobazlığın karşısında olan aydınlık düşünceye sahip birisidir, yurt dışında tatildeyken paralelci örgüt ile bağlantılı olduğu gerekçesi ile görevden alınmış. hatta istanbul'a döndüğünde pasaportuna el konmuş.
işin komik tarafı şu: onun kendi çevresine, sosyal medyada takip edenlere, öğrencilerine fethullahçı olduğunu söyleseniz kıçlarıyla gülerler. okulda bizlerle camus'den sartre'dan konuşan, deep purple mı daha sağlam pink floyd mu muhabbeti yapan bir insandan bahsediyoruz. dolayısıyla ya bir yanlışlık var ya da eğitim-sen üyelerine yapılan cadı avından hocamız da nasibini almış. ben yanlışlık yapıldığını umuyorum.
her ne olursa olsun yanlışın düzeltilmesini ve hocamızın işine geri dönmesini istiyoruz.
change.org'da başlatılan kampanya
kendisinin çeşitli gazetelere yolladığı mektubu:
"istanbul’da bir meslek lisesinde beden eğitimi öğretmeniyim. 15 temmuz darbe girişiminin ardından 21 temmuz’da fetö/pdy terör yapılanmasının sosyal medyadan propagandasını yapmak ve bu yapıya finansal destek vermek gerekçesiyle görevden uzaklaştırıldım. yaz tatilinde olduğum için yurt dışındaydım. gecenin bir yarısı çalan telefonla uyandım ve acil istanbul’a dönmem söylendi. apar topar istanbul’a döndüm. ama beni bir sürpriz daha bekliyordu ve ne yazık ki hava limanında pasaportuma el koyuldu.
2002 yılında üniversiteden mezun olup yıllarca başka işlerde (inşaat, pastane, kitapçılık, bilgisayar tamirciliği ve ücretli öğretmenlik) güvencesiz ve oldukça kötü koşullarda 10 yıl çalıştıktan sonra; 2012 yılında her anlamıyla zor bir kpss hazırlığı sonucu istanbul’a atandım. atandığım ilk yıldan bu yana da eğitim sen üyesiyim ve başka herhangi bir dernek vakıf veya kuruluşa üye olmadım. hayatımın hiç bir anında böylesi tehlikeli bir yapıyla hiç bir bağım olmamasına rağmen, sadece bir bankada ki hesabım yüzünden bu haksızlığa maruz kaldığımı düşünüyorum. henüz tam olarak ne ile suçlandığımı bilmesem de gerekçenin banka hesabı olduğunu, basına yansıyan diğer arkadaşların durumundan ve birebir görüştüğüm, görevinden uzaklaştırılan arkadaşlarımın anlattıklarından kolaylıkla kestirebiliyorum. zira hukuki olarak yukarıdaki iddialara isnat olabilecek her hangi bir fiilimin olmadığından eminim ve soruşturma sürecinin, hukuk normları gözetilmeden suç kapsdıbına girmeyen belli gerekçelerle başlatıldığı kanısındayım.
bahsi geçen bankayla nasıl bir temasım oldu? biraz buna değineyim. 2014 yılı içerisinde yurt dışında yaşayan akrabalarım dolar ve euro gibi para birimlerinin aşırı yükselmesinden kaynaklı türkiye’de yatırım yapmak istediler. yatırım amaçlı gönderilen parayı ziraat bankası’nda ki hesabıma yatırdım ve akrabalarımın bilgilerini verdikleri emlak işi yapan bir şahsa gönderdim. fakat bu banka faizle çalıştığı için akrabalarımın özel isteği üzerine sonradan gönderdikleri az miktardaki parayı evime en yakın olan ve faizsiz bankacılık yapan bank asya isimli bankaya yatırdım. belli bir süre sonra parayı çekip emlakçıya gönderdim. sonrasında bu bankaya bir kez dahi uğramadım ve bu bankayla muhatap olmaktan rahatsız olduğum için daha sonra gelen bir miktar parayı tekrar ziraat bankası’nda ki hesabıma yatırdım. banka ile olan bütün bağım, temasım sadece bundan ibaret. eğer bana en yakın faizsiz işlem yapan başka bir banka olsaydı parayı oraya yatıracaktım ve böylesi irrasyonel bir durumu yaşamamış olacaktım. kamuya açık olan bir bankaya para yatırmak bir terör örgütüne yardım anldıbına geliyorsa bu ülkenin finanstan sorumlu bürokratları ve hükümet yetkilileri bu durumu önlemedikleri için benden daha fazla sorumlu olduklarını düşünüyorum. zira bu bankacılık işlemlerini yaparken hiç bir şeyden haberim yoktu. benim parayı yatırdığım tarihte bu bankayla ilgili bir kapatma kararı olmadığına göre ve benim son işlemi yaptığım günden sonra da çalışmasına devam ettiğine göre, yaptığım bankacılık işlemlerinin benim için herhangi bir yasal yükümlülüğü olmaması gerekir.
her kes gibi benim de hiç bir özel önemi olmayan, sıradan hayati gerekçelerle açtığım bu banka hesabının bana neye mal olacağını bilemezdim. kaldı ki yaşadıklarımı biri bana söyleseydi yaratıcılıkta fantastik edebiyat yazarlarına taş çıkartacak bir iddia olarak görürdüm ve gülüp geçerdim. ama ne yazık ki şu an tam da bir trajediyle yüz yüzeyim. hem de yaşadığım bu trajedi, hiç bir zaman öznesi olmadığım ve bana ait olmayan düşünceler, ideolojiler ya da inanışlar yüzünden. doğaüstü inanışlarım olsa, birilerinin benim için bir trajedi yazdıklarından şüphem olmayacak. hem de klagib bir sofokles trajedisi. dolayısıyla öfke, şaşkınlık, çaresizlik ve gülmek gibi birçok duygudan duyguya geçer haldeyim. bu tanımlanamaz duygu durumunun ne zaman son bulacağını açıkçası kestiremiyorum. ne yazık ki belirsizlik beni her gün daha da karamsarlaştırarak yalnız, eve kısılmış biri haline büründüyor. ama yine de yaşadığım bu trajedinin sonlanacağına inancım kesin. ama kocaman bir soru işareti var ortada. ne zaman? belki bir ay belki yıllar sonra, kim bilir... sizlerin katkısı olmadan bu süreci atlatacağımı düşünmüyorum ve dolayısıyla desteğinizi esirgemeyeceğinizin umudu içindeyim.
bir hata sonucu açığa alındığımı düşünüyorum. yapılan hatanın bir an önce düzeltilmesini ve mağduriyetimin giderilerek göreve başlatılmama karar verilmesini talep ediyorum.
uygar özdemir"
twitter hesabı:
https://twitter.com/uygar_ozdemir