otuzbircan

muhtemelen bunu yazdım diye bana kızacak. kızmasada hayatımda gördüğüm en alçakgönüllü insanlardan biri olduğu için hoşuna gitmeyebilir ama yukarıda hakkında yazılanları okudukça bunları yazmayı borç bildim.
bugün eminönü taraflarında başka bir arkadaşla beraber kendisiyle buluştum. daha selamlaşmadan yanından geçtiği küçük bir kız çocuğuna (flütle para kazanmaya çalışan bir ufaklık) para verip mutlu ederken kendini belli etti. daha önceden konuştuk "abi gelirimde dönüşüm olmaz, dönüş parası yok yanımda" demiştim. "sen gel düşünme onları" deyince atlayıp gelmiştim. yanıma geldi, selamlaştıktan sonra elime bir paket murattı ve bir öğrenci için hafife alınmayacak miktarda para verdi. "abi fazla bu" desemde çok oralı olmadı. başka bir murattı paketi daha uzattı ve "bunu da yanına gideceğimiz arkadaşa ver benim aldığımı söyleme sana cuara aldım kardeşim diye muhabbete gir" dedi bana (ama bu sefer ben oralı olmayıp sigarayı benim almadığımı otuzbircanın aldığını söyledim) kafeye oturduk, iki taşşak muhabbetinden sonra ciddi anlamda gerek içinde bulunduğum jenerasyonun ekgiblerini gerek tasavvufi bilgilerini gerek siyasi bilgilerini bizimle paylaştı. şahsen ben onun yerinde olsam kendimden yaşça küçük dallamalara bunları anlatarak zaman kaybetmezdim. ama bizimle hem abi gibi hem arkadaş gibi yaşdıklarını paylaştı. hakikaten hayatımda tanıdığım en kalite adamlardan biri. bunu çok samimi söyleyebilirim. bunlar benim bir gün içinde yaptığım tespitler. yakından tanıma fırsatım olsa daha kim bilir neler yazarım buraya amk.
sözün özü burda yok dolandırıcıymış yok vatan hainiymiş yok anasının amıymış diye atıp tutan huur çocuklarıyla dünya gözüyle karşı karşıya gelse diz çöktürür tövbe istetir. iyiki varsın ve iyiki tanımışız seni abi. varol.