Pgiboloji okumuyorsun bence sen.
Çünkü birden fazla zeka testi vardır ve pgibolojiyle uzaktan yakından ilgisi olan her insan bilir ki zekâ ölçülemez bir kavramdır. Yapılan testlerin sonucu milletten millete bölgeden bölgeye değişiklik gösterir. Sonuçlar hiçbir zaman kesin ve objektif değildir.
Aynı zamanda yüksek çıkan sevinmesin düşük çıkan üzülmesin demişsin. Zekanın zamanla artan veya azalan bir şey olduğunu idda etmişsin. Zeka seviyesi değişmez. Bir insan literatürde düşük zekalı çıkmışsa zamanla onu üstün zekalı yapamazsın, olamaz. Ha üstünzekalı insan pasif kalır normal zekalı insan öğrenme süreçlerini daha aktif kullanırsa tabi ki zekanın getirisi faklı olacaktır. Ama neyi öğretirsen öğret normal zeka seviyesine sahip insan üstün zekalı olmaz. Normal zekalı bir bilim adamı ile üstün zekalı bir çöpçü ele alacak olursak. Öğrendikleri ve yaşadıkları, zekalarını kullandıkları şeyler farklı da olsa çöpçü olmak adamın üstün zekalı olduğu gerçeğini değiştirmezken bilim adamı olmak normal zeka seviyesine sahip insanı üstün zekalı yapmaz. Zaten üstün zekalı insanları eğitmek için kurulan bilim kültür okullarının amacı üstün zekalı insanların potansiyellerini daha erken kullanmasını sağlamaktır bu yüzden. Potansiyellerini kaybetmelerini engellemek değil. Özel eğitim alanında çalışmalarını gerçekten ilgiyle takip ettiğim bir doçent hocamız üstün zekâlı insanların normal arabalar arasındaki ferrariler olduğunu söylerdi. Bu durumda onları eğiten kurumların sadece hızlarını ortaya koyabilecekleri yol olduğunu söylemişti.
Senin ifadenle zeka artıp azalıyorsa çocuklarımızı üstün zekalıların kabul edildiği okullara hazırlayabiliriz öyle mi? Güldürmüyorsun çünkü bunu yapan insanların üstün zekalılar hakkında hiçbir halt bilmediğini ve zekâ kelimesi ile başarı kelimesini eş anlamlı sandıklarını tartışmıştık sınıfta. Sende zekâ ile başarıyı aynı anlama geliyor sanıyorsun herhalde.
Eleştirenler düşük zekaya sahip çoğunlukla demişsin oysa ki biz pgibolojiye giriş ve öğrenme pgibolojisi derslerinde yüzsek zekalı insanları diğer insanlardan ayıran özelliklerden biri olarak eleştirel yaklaşımlarını ve sürekli sorgulayan beyinlerini sayıyoruz.
Tek bir kelimenin bize hissettirdiği şeyden yola çıkarak zekâ seviyemizi ölçmeye kalkışman zaten inanılacak değil eğlenilecek bir şeydir. Çünkü zekâ kavramı hâlâ ve hâlâ pek çok tartışma yapılsa da tam olarak anlaşılamayan ve ölçülemeyen bir kavramdır. Senin bunu tek kelimeyle ölçeceğini idda etmen ve eleştiren insanların normal seviyenin altında olduğunu söylemen beni şu sonuçlara zütürüyor:
1) Ya Pgibolojiye henüz başlamadın sadece kazandın
2) Pgiboloji birinci sınıfı bitirdin ve çoğu derse girmedin
3) Zekâ kavramı hakkında yazılmış hiç bir kitabı okumadın veya uygulanan testlerin hiç birini incelemedin.