Bunların hepsini yaptın diyelim. Donandın iyi güzel kültürlüsün, fitsin,iyi giyinmişsin gitmişsiniz arkadaşlarınızla bir bara.

O da ne? Yan masadaki ciksi çıtır seni kesiyor.

Gecenin ilerleyen saatlerinde altında inleyebilecek bir çıtır.

Sabah uyanıp sana kahvaltı hazırlayacak belki de, yada arzu edersen direk gibtiri koyabiliceksin. Yada belki yeni bir ilişkinin başlangıcı olacak bu bakışma. Buralar sana kalmış beni ilgilendirmez.

Beni ilgilendiren şey o çıtırın yanına gidip gitmeyeceğin.

"Ya kanka gitmek istiyorum da cesaret edemiyorum lan."

Buna da tecrübesizlik diyoruz. Özgüvenle alakası yoktur bunun. Aşina olmadığın bir şeyi yaparken gereksiz bir korku kaplar.

Tecrübeyle aşılır.

Bara geri dönelim "Kanka cesaret edemiyorum lan gidemicem galiba amk"

Bi laf vardır. "Cesaret, korkusuzluk değildir, ayakların titresede ilerlemektir."

Yapman gereken bu, isterse o ciksi çıtır hanım kızımız seni terslesin, hatta "Yhhhha sinek mi vızıldıyooooo .s.s" diye ilkokul esprisi yapsın. Sorun değil.

Senin korkun bu "Ya terslerse".

Korkunun üzerine yürü, ayakların titresede yürü ve otur o masaya. Kendinden ödün vermeden de bitir işi çekirge.

Çünkü eğer o hatunun yanına gitmezsen, ayakların geri basarsa, O başlangıcta yazdığım şeylerin hiçbiri gerçekleşmeyecek.