/i/İnanç

İnanç
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +2 -2
    Nasıl mı ateist oldum başlığını çürüteceğini düşünerek, aklında sağdan soldan aldığı yarım yamalak ve yanlış bilgilerle nasıl mı ateist olmayın adlı başlığa cevap yazısıdır.

    UYARI; Sadece gerçekleri içerir. Dindarların %90'ı gerçeği değil de, masallarına uyduracak kılıf aradıklarından, dindarlar için tehlikeli olabilir.

    Öncelikle söylemeliyim ki, oku, oku ki o başlıkta yazdıklarını gidip başka bir yerde anlatıp rezil olma. Çünkü emin ol ki benden başka seni ciddiye alıp sana cevap verecek hiç kimse yok.

    Gördüğüm kadarıyla senin bilimle alakan, "Kargalar 150 yıl yaşar biliyor muydun?" dan öteye geçememiş. Hele ki Stephan Hawking'in tanrı olmalı dediğini savunduğuna göre...

    Başlangıç noktası olarak ele almak istediğim konu, fiziğin gezegenleri ve yörüngelerini tam olarak açıklayamadığını söylediğin, "senin gibi, senden kat kat bu dalda araştırma yapıp nobeller kazanmış fizikçiler bile şuan bunu açıklayamazken Allah kuranda işte bak bahsetmiştir." dediğin ve benim güldüğüm kısım. Bu güne kadar anladığım kadarıyla, sen ve senin zihniyetinde olan kişilerin bilimle ilgili algılayamadığı bir nokta var sanırım.

    ALTINI ÇiZEREK SÖYLÜYORUM

    BiLiM DEDiĞiMiZ ŞEY KESiN HÜKÜMLERLE iŞLEYEN VE DiNiN AKSiNE DEĞiŞMEZLiK iLKESi ÜZERiNE KURULMUŞ BiR YAPI DEĞiLDiR!!!

    Ama maalesef sizin o yazılı olanı uygulamak üzerine yapılanmış, emirleri yerine getirmeye alışagelmiş olan beyniniz bunu kavramıyor, kavrayamıyor.

    Demişsin ki "kütle çekim kuramı kullanılır bugün ama son aylarda einsteinin hani o anti madde teoremi vardır bilir misin, hayali düzlemlerle şekiller çizerler, işte o kuramı kabul edilmiştir."

    1- Einstein ın anti madde teoremi diye bir teoremi yoktur.
    2- Sözünü etmeye çalıştığın şey genel görelilik "KURAM"ı dır. Yani anlayacağın dilden söyleyecek olursam, bu bir teori değil bilim camiasının kabul ettiği bir KURAMdır.
    3. Ve en can alıcı nokta. Bakın burayı iyi okuyun demiş ki "SON AYLARDA einsteinin... işte o kuramı kabul edilmiştir."

    Buna yazacak bir kelime, söyleyecek bir söz dahi bulamıyorum. Ama seni tebrik ederim beni cahilliğin karşısında ağzı açık bir şekilde bırakmayı başardın. Yine de seni ciddiye alıp cevap vereceğim.

    Bu kuram 1916 yılından beri geçerli sayılıyor ve bilmeni umduğum ama bilmediğin üzere de, Albert Einstein 1955 yılında hayatını kaybetti. Yani son aylarda bu teoremin yeni kabul edilmesi imkansız.

    Son olarak, Einstein'ın genel görelilik kuramı ve Newton hakkında söylediği sözü yazıp bu kısmı bitiriyorum. isteyen teoriyi çeşitli kaynaklardan araştırabilir.

    "Newton yanılmıştı. Benimki de doğru değil ancak şu ana kadar doğruya en yakın olanı bu."

    Konunun evrim kısmına geçmeden önce, gezegenlerin yörüngelerinin aynı, hızlarının sabit ve bakın burası çok önemli dünyanın güneşin etrafında döndüğü yanlışlarını da düzeltmem gerekir.

    Hiç bir gezegenin veya yıldızın yörüngesi aynı değildir. Buna örnek olarak dünyanın eliptik yörüngesini gösterebiliriz. Bir yıldız sisteminin sürekli hareket etmesinden kaynaklı olarak hiç bir yörüngenin de aynı kaldığını söyleyemeyiz. Bunun yanında, hızları konusunda ise, Dünya, yörüngesinin güneşe daha yakın olan kısımlarına geldiğinde hızlanır, uzak kalan kısımlarında ise yavaşlar.

    Gelelim en yanlış bilinen, daha doğrusu ekgib bilinen noktaya;
    Dünya güneşin etrafında döner.
    YANLIŞ!
    Hemen şaşırmayın, aslında gayet normal bir olgudan bahsediyorum. Hatta daha da ileri zütürecek olursak, hiç bir yıldız sistemindeki hiç bir gezegen, sistemin yıldızı etrafında dönmez. Yıldız bile kendi etrafında dönmez.

    YILDIZ SiSTEMLERiNDE GEZEGENLER YILDIZ SiSTEMiNiN MERKEZiNiN ETRAFINDA DÖNERLER. Genellikle de bu merkez, yıldızın tam ortasına geldiğinden bu olgu oluşur ancak bizim yıldız sistemimizde, yani güneş sisteminde böyle değildir. Bunun sebebi ise Jupiter'dir.

    Jüpiterin olağanüstü kütlesi sebebi ile güneş sisteminin merkezi, güneşin tam orta noktasından kayarak yine güneşin üzerinde olan, ama ortasında olmayan, gezegenlerin dönüşleri sırasında güneşi tam ortada bırakmayacak şekilde, yörüngenin belli kısımlarında güneşe yakın, belli kısımlarında da güneşe uzak kalacak şekilde dönmesine yol açan bir noktadadır.

    Yani kısaca bunu ağırlık merkezi olarak düşünebilirsiniz. Yıldızlar ve gezegenler bu ağırlık merkezinin etrafında dönerler ancak güneş sisteminde jüpiter dolayısı ile kaymış olan bu ağırlık merkezi, dünyanın yamuk yörüngesine yol açmıştır.

    https://encrypted-tbn0.gs...8i915yj-kOMV50SXqC0-GoXnQ

    Kur'an kısmına girmeden önce evrim konusunda bir şeyler söylemem gerekiyor çünkü bu konuda da hiç bir şey bilmediğin ve araştırmadığın kesin. Google a evrim yazıp wikipedide çıkanları okusan bile şu an bunları söylüyor olmazdın.

    ilk yanlışın, evrim teorisi, temellerini Darwin'in attığı bir teoridir Darwin'in teorisi değil. Bugün zaten hiç bir kaynakta Darwin'in söylediklerinin kabul edildiğini göremezsin. Güncel evrim teorisinde canlılık sudan başlamıştır diye bir şey yoktur önce bunu bir anlayalım. Ancak suda yaşayan solungaçlı bir canlının karaya geçemeyeceğini söylemiş arkadaş, bilmiyorum bu örneği her halde ilkokulda öğretmedi hocası. Kurbağa var.

    ikinci anlamanız gereken nokta ise, bütün hayvanlar ilk ve tek bir hayvandan, veya birbirinden geliyor oluşu diye bir şey yoktur. Yani ördekten timsah oluşmuş e hani ördekle timsah araformu falan gibi saçma salak düşüncelere kapılmayın böyle bir şey yok.

    "darwinciler canlı fosillerinin dünya üzerinde bir evrim süreci yaşandığını kanıtladığını zannederler, ama bunun tam tersine bütün fosiller, darwinin teorisiyle tamamen zıt bir "doğa tarihi" ortaya çıkarmış, canlı türlerinin evrim sürecinde kademe kademe ortaya çıkmadıklarını, bir anda kusursuz halleriyle yaratıldıklarını göstermiştir." Bunu hangi kafayla yazdığını bilmiyorum normalde olsa, bunu söyleyen bir insanla bırak polemiğe girmeyi yakınından bile geçmem ancak, bu platformda ulaştığın kitle ve sana inanan insanlar yüzünden merak etme, yine cevap vereceğim.

    Güzel kardeşim, ortaya çıkan fosillerin bütünü bize göstermiştir ki, türler birbirinden gelir. Neye dayanarak bilimin canlıların birden ortaya çıktığını bulduğunu söylüyorsun bilmiyorum ancak bu söylediğin zaten kendi içerisinde mantıksız. Bilimi ancak dinle eşdeğer gören bir akıl, bu cümleyi kurabilir (o akla akıl denir mi orası bilinmez.). işte burada da sorun en başta söylediğim bilim, dinin aksine gelişim, değişkenlik ve mantık üzerine kurulu bir yapıdır olgusunun anlaşılmamasından dolayı çıkıyor. Neyse, eğer eldeki bulgular bu şekilde olsa zaten bilim evrim teorisini reddederdi bugün evrim teorisini kabul eden dünya üzerindeki 68 bilim akademisi, kabul etmezdi.

    Bunun yanında evrim, planlanmış bir şey olmanın aksine tamamen rastgele işler. Yani canlının ortama ayak uydurmasını umursamaz. Geçmişte yaşamış ancak günümüzde bulunmayan milyonlarca tür de bu yüzdendir. Rastgele oluşan canlı çeşitliliği arasından sadece ortama ayak uyduran, ortam şartlarında hayatta kalabilenin nesli tükenmemiştir. Zürafanın boynu yüksekteki yaprakları yemek için uzamamıştır. Zürafa boynu uzun olduğu için yüksekteki yaprakları yer. Aşağıda ot kalmadığında, geneli ormanlık olan alanlarda bu şekilde hayatta kalmayı başarıp günümüze gelir. Yani hiç bir canlı mükemmel falan değildir. Sadece şu an yaşayanlar ortama en fazla ayak uyduranlardır. Bugün var olan canlı türü sayısının binlerce katı canlı, dünyaya geldi ve nesli tükendi. Bu nesli tükenen canlılar, "mükemmel" olmadığı için bugün yoklar.

    Edit; Sığmadı ikiye böldüm devamı aşağıda
    ···
   tümünü göster