+27
Bize verdikleri not defterini çıkarttım yalnız başıma bankta otururken. Hiç ağlamayan ben ne olduysa bir anda gözümden yaş akarak "ÖZLEDiKLERiM" başlıklı bir yazı yazmaya başladım. Annem, babam, kardeşim, arkadaşlarım, pgibolojiyi siz düşünün listenin sonlarına doğru playstation'ım bile yazmıştım ve gözümden akan yaşlar o kağıdın üstüne damlayıp mürekkebi dağıtıyordu.
Ertesi gün kahvaltıda yine birşey yemediğimi farkeden trakyalı lakaplı devrem sen niye yemiyorsun dedi. Canım istemiyor benim dedim sadece. Isınmak için metal bardaga konan şekersiz çayı içiyordum. zorla çatalımı aldı tabuldottaki peynire saplayıp ye şunu diye ağzıma zütürdü. yav falan demeye kalmadan tamirci diye lakabını taktığımız arkadaş ta ekmek de ver diyerek ekmeği uzattı. Sana bakıyoruz kaç gündür bişey yemiyorsun hasta olursun dediler. Orda anladım arkadaşlık denen şeyin varolduğunu ve bir güç geldi bana.
Hala görüşürüz kendileriyle özellikle acemilikteki arkadaşlıklar çok sağlam oluyor arkadaşlar.