/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +12 -1
    Evdeki geçim sıkıntısını anlar ve ufacık halimizle bir şeyler yapmaya çalışırdık kendimizce..

    Deniz kenarında topladığım midye kabuklarından kolye-bileklik tarzı süs eşyaları ve inşaatlardan çalınan elektrik kablolarını kıvırıp kolye, bileklik yapmak ve apartmanın önünde satmaya çalışmak..

    Çalışmak diyorum çünkü tanıdık eş dost, ve "vah zavallı yavrucak, şuncacık yaşında ekmek parası derdine düşmüş hem de bu kadar saçma bir yolla" diye vahlanan mahalle teyzelerini saymazsak çok da alan olmazdı. Bir de mahallenin çingene çocuklarının zabıta edasıyla tezgahı talan etme tehlikesi de vardı tabii..

    Daha da önemlisi satışa başlayalı henüz üç gün olmuşken zaten çük kadar eni olan sokağın karşısına komşu kızının açtığı tezgah üç kuruşluk geliri de yarıya bölüyor, işleri iyice kızıştırıyordu..

    Kanepeye çömelip düşündüm taşındım ben de bir gece..
    Çeşitlilik olmalıydı benim tezgahımda.. Tezgahım küçücük bir karton kutu ya da yere serilmiş bir örtüden ibaretti..

    Daha sonra boncuk ağaç yapmaya başladım..
    Boncuk ağacı insanlar seviyordu fakat o da çok uğraşlıydı ve zamanımı alıyordu. Sonra bez bebekler yaptım..
    Onları satmaya çalıştım.. Evdeki eski oyuncaklarımı, robotlarımı, legolarımı, futbolcu kartlarımı, siyah joystickli ateri kasetlerimi ve çok sevdiğim ekşın men oyuncağımı satmaya koyuldum..

    Ama nafile.. Komşu kızı nasıl beceriyorsa yine benden fazla satmayı başarıyor ve bu da beni çileden çıkarıyordu..
    Düşündüm.. düşündüm.. evet buldum...

    Sabah harekete geçmeye karar verdim ve serbest rekabet ortamında kızışan kapitalist ruhumla şeytana kulak verip bir ara tezgahını boş bırakmışken kızın tüm yaptığı kolyeleri, bilezikleri tenha bir köşede ufacık, narin ellerimle parçaladım..

    Ticari kariyeri henüz o yaşta travmatik bir şekilde sona eren kızcağız umduğumdan fazla tepki gösterince cıngar çıkarıp benim de etik bir zorlamayla işi bırakmama vesile olmuştu..

    Babalarımız zor da olsa barışmıştı, çok zor günlerdi benim açımdan..

    Aynı semtin başka bir mahallesine taşınan ve epey bir süre göremediğim kızı bir gün beşiktaş vapurunda ansızın görünce (epey bir serpilip güzelleşmiş olmasının verdiği yetkiye dayanarak) yılışık bir biçimde yanına gidip,

    "Beni tanıdın mı? Hani senle kablo kolye işinde rakiptik hatırlarsan." dedim.

    Kız suratıma baktı ve tek bir cevap verdi,

    "Senden hala nefret ediyorum."

    Kızarıp bozararak uzaklaştım yanından.. Ellerim kırılsaydı da parçalamasaydım diye düşündüm.. Kız oncacık sidikli yaşında hayatını adamış meğerse buna..

    Hey gidi...
    ···
   tümünü göster