-
1.
+7Hatırlıyorum galiba. Her şey Torino’daki o küçük dairede başlamıştı. Gene her zamanki gibi bir Pazar günü uyanmış dairemde kahve yapmak üzere mutfağa gidiyordum. Daireden çığlık ve kavga sesleri geliyordu gene. Gudubet karı ya gene kocasını aldatmış yada istediği kıyafeti almadığı için kocasına bağırıyordu. Bazen eğlenceli olsa da dinlemesi çoğu gece sırf bunların ciks sesleri yüzünden uyuyamaz olmuştum. O nedendir bunlardan pek hazzetmiyorum. Birkaç sefer kapıma gelmişti. Benden tuz şeker ve kahve benzeri şeyler rica etmişti. Amacının kahve yada başka herhangi bir şey olmadığını biliyordum. Kocasıyla para karşılığı yatarak kendisini idare edecek ve aidatını karşılayacak bir keriz daha arıyordu belli ki. Lakin arzularım henüz önüne geçilemeyecek yada böylesine kalleşçe katledilemeyecek kadar çirkinleşmemişti . insanları pek sevemiyordum zaten. Hele ki bu kadını sevmek için büyük bir sanatkar olmak gerekir. Yada çok güzel yalan söyleyebilmek. Bir de üç beş veleti var ki düşman başına. Ortalıkta koşuşup duran nesil artıkları. Evlatlıkla uzaktan yakından alakası olmayan ufak insancıklar. Lakin bir çocuk yapmama konusunda beni delice ikna ettikleri kesin. Mutfakta suyun ısınmasını beklerken tezgahta kalmış akşamdan kalma lazanyayı dolaba kaldırdım. içinde lezzet tohumları bulabildiğim tek şey. Belki de beni özgür kıldığına inandığım bir zevk.
başlık yok! burası bom boş!