+3
işin sandığımızdan daha büyük olduğunu anladık. Emre de ben de ne diyceğimizi bilemedik. Sonra aklıma tam olarak hangi öğretmenlerin öldüğünü sormak geldi. Hepsi dersimize giriyordu. Okulun bahçesine indik. ilkokul küçükken bana çok büyük görünürdü. Aslında ne kadar küçük olduğunu fark ettim. Bekçinin arkasında tellerin yanında eskiden oturduğumuz yere oturduk. Köşeye. Emre kağıt kalem çıkardı bir şeyler yazdı. Ölenlerin listesini yapmıştı. Aralarındaki bağlantıyı çözmemiz lazım dedi. Baktım listeye, hepsi bizim dersimize giriyordu dedim. Başka bi şey olmalı dedi. Bizi üzmek için biri neden hocalarımızı öldürsün ki? Aralarında nefret ettiklerimiz bile vardı. Sadece tesadüf olamaz mı dedim. Emre öyle düşünmüyodu. Her şey tesadüf olamazdı. Abim olmadığı kesinleşti dedim. Böyle şaka olmazdı. iyice her şeyi baştan düşünelim dedi emre. ilk gelen nottan başlayarak. 'Ölüceksin' hadi ordan harbi mi? Ben sonsuza dek yaşamayı düşünüyodum. Bizim ölüceksin yazdığımız zamanlardı. O zaman zaten çok özenen çıkmıştı. Başka yazanlar da olabilir. Ya da korkutmak için yazılmış olabilirdi. Çoktan atmıştım notu. O zaman da emre den şüphelenmiştim. Asıl garip olan neden sadece bana geliyordu bu notlar emreye hiç bulaşmıyordu bin. Napmıştım acaba adama? Benle ve okulla ilgili olduğunu tahmin ediyordum şimdilik. Ve okula uğrayarak belki de planın işleyişine katkı yapıyorduk. Beynimiz yandı amk. Aklımıza bi şey gelmiyordu. Artık not almamak için hırka ve cebi olan şeyler giymiyodum. Gerçi yerden bile ulaştırıyodu bin. işe yarıycağını sanmam. Sınıftaki oç var sadece şüpheli. Ondan hep kuşkulanmıştım. Ve bi şekilde tanıdık geliyordu. Dövmenin de işe yaramıycağını biliyordum. Oysa bile itiraf etmezdi. Sanırım yapılacak tek şey beklemekti.